20 Haziran 2012 Çarşamba

kıbrıs bir ada mıdır, cennetten parça mıdır..

şarkı sözüydü bu ama uyuyor gerçekten de genel izlenimlerimden bahsedersem ben burayı özellikle de insanlarını çok sevdim. okuduğum bir broşüre göre okuma- yazma oranı %100' e yakınmış. insanlara bakınca doğru olduğuna inanasım geliyor.

bi kere şivelerine bayılıyorum. ilk defa duymadım. üniversitede 2 arkadaşım vardı ama öyle tatlı ki. tonlamaları sonlarda, bazı harfleri çok üstünkörü, bazılarını çok keskin basarak söylüyorlar. araya ingilizce kelimeler karıştırıyorlar. keşke dilim yatkın olsa da az da olsa taklit edebilsem. maalesef ben deneyince trakya şivesinde kayıyor. tek öğrenebildiğim "napan?", "gezdiririm kendimi".

burda trafik soldan akıyor. arabaların %90' ının direksyonu sağda. gözümün alışması ilk başta zor oldu. karşıdan karşıya geçerken önce sola bakmak gerek mesela. sanırım bu trafikte en zoru direksiyonu solda olup öndekini sollamak, yani kıbrıs için sağlamak.

ingilizlerden kalan bir başka şey de prizler. 3 delikliler. bizim kullanabilmemiz için özel bir priz gerekiyor. aslında üstteki 3. deliği kapatınca aynıymış diye duydum ama iphone şarj aletimle deneyemedim. aslında 73' te hadi ayrı gayrımız kalmasın şunları normale döndürelim diyiverselermiş. mesela hukuku da anglosakson.

trafik diyorduk. sürücüler inanılmaz saygılı. bir yaya ayağını yola attığı anda durup yol veriyorlar. vay trafik sıkışırmış, arkada arabalar bekliyormuş. hiç önemli değil. ayağımı attğım anda duruyorlar. aslında bu saygıları sadece yayalara karşı da değil. mesela bir yolda birbirlerine yol veriyorlar. döner kavşakta sağdan geleni bekliyorlar, kavşakta biri varken girmiyorlar vs.

limanda banklar katlanıyor böyle. nedenini çözemedik.

kötü yanı sıcak, nem. bu da iyi haliymiş, temmuzda falan daha fena olurmuş. ben şimdiden fena oldum. günde 3-4 tshirt değiştirdiğimi bilirim. güya sürekli güneş kremi sürdüm ama dışarı çıkar çıkmaz terlediğim için terimi silerken bütün kremler gitti. amele gibi yandım, iğrenç oldum. bir de plajda güzelce mayomu giyip yanamadım. sırtımda, boynumda, kollarımda boy boy izler oldu. amele yanığının dibiyim şu an. zaten arabada arkadan güneşi yedik, ensem yandı, patladı, kavlak kavlak oldu. yakalı tshirtten başka şey giyemiyorum.

bir başka kötü özellik garip bir çalışma düzenleri var. sabah 10gibi falan açıp, öğlen 2-3 saat ara-siesta yapıp öğleden sonra 4-5 gibi kapatıyorlar. tam azıcık güneşin etkisi azalıyor çıkıp gezicez, saat 6-7 her yer kapalı. sadece içki dükkanları 24 saat açık. ucuz bir de. içen için çok güzel bir yer. ama pazar günü çalışıyorlar. o da ayrı ilginçlik.

casinolar meşhur malum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder