3 Eylül 2012 Pazartesi

kos..

bodrum' a giderken bir diğer amacımız yunan adalarına günübirlik gitmekti. 25yaşıma girince yeşil pasaportum ölecek. en azından 1 kez kullanmak istedim. ilk defa yurtdışına çıktım. türkiye üzerinde görmediğim yer kalmadı sayılır. yurtdışı vaktidir.

zaten bodrum' un her yeri bu işi yapan standlarla dolu. 50dklık gemi 12 euro, 20dk olan 14euro. her gün sefer var. vize veya yeşil pasaport dışında pasaportunuzda kktc damgası olmamalı. türk vatandaşları kktc' ye nüfus cüzdanı ile de girebildiğinden kendilerini kandırıyorlar. neyse biz uzun sürede gidenden 23tl' ye biletimizi aldık. yurtdışı çıkış harcı var bir de 15tl.

izmir karşıyaka vapurları gibi bir vapur gidiyor. üst katta açıkta delta sandalyede veya altta kapalı kısımda oturulabilir. 9diyorlar ama 10' da ancak kalktı. yol da 1 saat falan sürdü.  yalnız üst kat fena esiyor. çarpacak diye korkup içeri girdik en son.
nihayet kara göründü. giderken büfeci teyzeden bilgi aldık. şunu yapın, bunu yapmayın dedi. biraz bilgi verdi, harita verdi. faydasını gördük.

inişte bir kartpostal aldım, 25centti. 20euro verince bozmadı, hediye etti. sevindim.



kaleye girmedik. teyzenin dediğine göre gerek yokmuş. içeriyi ot bürümüş. zaten meraklısı değilim.

hipokrat ağacını gördük. hipokrat sokağında. beypazarı' nda gördüğüm yıldırım yemiş ağaç gibiydi. pek bir özelliği yok.

küçük, yeşillik bir ada. 11 gibi indik gemiden. 12' ye kadar geziecek her yeri bitirmiştik.

fiyatlar bizdeki gibi ama euro cinsinden. mesela su 50cent. 50kr gibi düşünüyor insan ama daha pahalıya geliyor.

teyze trene binmeyin aynı yerleri yürüyerek de gezebilirsiniz demişti. bence binilmeli. yapıcak başka bir şey yok çünkü. aslında yapıcak en iyi şey denize girmekti, mayo da getirmiştik ama soyunma kabini ve duş göremedik.

2 cami ve üzerinde üzüm resmi olan çarşı var. bunları buldun mu yolunu kaybetmezsin burda.

bu üzümlü yerin içi market gibi meyve falan satan bir yer. gezilesi.

teyze sünger alırsanız kos' tan alın, bodrum' dan daha ucuz olur demişti. ama biz almadık.

burda çok türk var. adres ararken birine yol tarifi sorduk. adam bize güzelce türkçe tarif ediverdi.

ali diye bir yerde tavuk yedik. türklerin işlettiği bir yer ama bence sıcakta hiç gerek yoktu.

baklavamızı, kadayıfımızı, lokumumuzu her şeyi almışlar..

teyzenin tavsiyesi üzerine to special diye bir yerde dondurma yedik. topu 1,5euro. yoğurt vişne, yoğurt portakal, ferrero roche, nutellalı, muzlu ve hindistan cevizlisini denedim. nutella bildiğimiz sade dondurma arasına nutella katmanı yapmışlar. ilgnçti. yoğurtlular değişikti ama sade yoğurtlu olsaydı keşke. bu arada tadı güzeldi ve baya bol koyuyorlar. 2 topu insanı doyurmaya yeter.

teyze küçük sarı karton kutuda, üzerinde 2 tane domates resmi olan domates reçelinden görürseniz alın demişti. en iyisi buymuş, diğerleri çamur gibiymiş. fiyat 6euro kadardı.

tadı pek de mükemmel bir şey değil. daha küçük paket olsaydı keşke.

liman ve antik agora diye bir yer gezdik. ücretsiz. pek bir şey yok, efes buna bin basar.

casa romana kapalıymış zaten. ama rastgele gezerken orayı da bulduk.

bu arada her 2 tarafta da ipadle resim çeken türkler vardı. bence görgüsüzce ve öküzlük.



ben yunan adalarının bu yapıda olduğunu sanırdım. halbuki yok öyle bir şey.

çok küçük bir yer saat 3te her şeyi bitirmiştik bile. nerdeyse yakın köylere gidecektik.

iyiki erken gitmişiz. çıkışta deli gibi kuyruk vardı. gerçi erken gitmek iyi mi emin değilim. sonuçta teknede yine onların gelmesini bekliyorsun.



bence 1gün hayli hayli yeter bir yer. bir daha gitmem.

çarşıda bir tane şemsiyeci teyze vardı. nasıl yaşlı, biraz ingilizce, biraz da türkçe konuşuyor. sadece şemsiye satan bir dükkandı. şemsiyeler de 10euro idi. bir tek ordan bir şemsiye almadığıma pişmanım ama benim için fazla rengarenktiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder