bodrum..

öncelikle şunu söylemeliyim. ben bodrum' a ilk defa gittim. türkiye' nin her yerini görmüş olabilirim ama bodrum' a kısmet olmamıştı. ilk izlenimim fazla overrated olduğu.

ama resim çekmesi güzel bir şehir şimdi. hakkını yemeyeyim. muhtemelen zamanında minik beyaz evleri, dar sokakları ile kendi halindeyken daha sempatikmiş ama şimdi kalabalık turist akınının ve popülaritenin verdiği ağırlığı kaldıramamış. 

kartpostal aldım. 1tl idi. burda her şey pahalı.

gerçi çarşısı, limanı ve kalenin etrafı böyle. bi arka sokağa sapınca her şey değişiyor. bir arabanın bile zor geçebileceği sokakları var.

bu araba uludağ' da da vardı ama karda buzda kayarım diye çekememiştim. çektim rakatladım.

bodrum' da saçımı kestirdim. 2yıl önce yaşadığım deneyimde illalah etmiştim, kendim falan kesmeyi denemiştim hatta. uzun olduğu için pek fark edilmiyordu. yaz başı niyetlendim ama yazın uzun saç iyi olur diye düşündüm. hazır eylül geliyor diye biraz da korkarak gittim. şansıma çok iyi bir kuafördü. ben de baya kısalsın kendini toplasın istiyordum. nerdeyse belime geliyordu. hatta ayakta kesti bir miktar. kesmeden önce sordu, gösterdi. karışık tarif ettim ama kafasına göre kesmedi. ne istediğimi anlamaya çalıştı. şu hayatta beğendiğim 2. kuaför. maalesef tekrar göremeyeceğim.

euromoda' dan yenia ldığım firketem kırıldı. hem de tam plajdaydım, yanımda da başka toka yoktu. çok kullanışlı çıktı. görürsem tekrar alıcam.

adını duyup merak ettiğim şeylere gittim, denedim. o bakımdan iyiydi. sünger' de pizza yedim. 4 peynirli pizzasından yedim. fiyatı biraz tuzluydu gerçi. küçük boy pizza 14tl olmamalı. dominos' ta 3 küçük 15tl.

bitez' de dondurma yedim. kapuçinolu, sakızlı, balbademli ve mandalinlisini denedim. hepsi ilginçti. kapuçinolunun içinde tatsız çikolata parçaları vardı. balbademli 2. favorim olabilir. sakızlı fena değildi ama çeşme' de yediğim sakızlı daha güzeldi. ama mandalinlisi wavv. müthişti. orada da fiyatlar fena değildi. topu 1,5tl. ama porsiyonları çok az.

yunuslar karadeniz unlu mamüllerinden macaron ve cheesecake yedim. aslında burayı daha önce duymamıştım ama içerideki kalabalığı görüp daldık.
3 macaron 3tl. tanesi 1 tl falan ediyor. kilosu 60tl imiş. güzeldi bence. taze taze yenmeli. ertesi gün aynı tazelikte kalmıyor.

hele cheesecake alır almaz yenmeli. o da 7,5tl. biraz tuzlu bir fiyat. ama üstündeki çilekler çok tazeydi.

bodrum' a özel mandalinli gazoz denedim. açıkçası yedigün bodrum mandalinasının tadı daha güzeldi.

türkiye' nin ilk sebzeli dönercisi diye kendini tanıtan şirin' de sebzeli döner yedik. sebzeli dönerde pastırma kokusu var. sanırım et sıcakta bozulmasın diye basmışlar tuzu. arada patates, biber, havuçlu bir katman var ama her porsiyona girdiğinden emin değilim. çok yağlıydı ki bu da eksi. biz pek beğenmedik. bir de bu dükkanın garsonları pek şişkindi.

halikarnas discoyu gördüm. evet biz de herkes gibi önünde resim çektirdik. yalnız bu mekan kaçta açılıyor anlamadım. yani 10' da gittiğimizde bile kapalıydı.

sünger satıcıları yaygındı. ilk defa böyle bir şey gördüm. aslında alacaktım ama nasıl kullanılır emin olamadım.

denizi fena değildi. klasik taşlı ege. kum bulmayı zaten beklemiyordum. dalgası azdı ama teknelerin hareket saatinde ortalık biraz karışıyor. deniz gözlüğümü evde unutmuşum. ilk gün koşa koşa gidip 10tllik adi gözlük aldım. parasını çıkardı aslında ama koyu renk camlı, buhulanmayan iyi bir gözlük almam şart oldu.

hatta dönmemize 2 gün var. bir dalga yaptı, soğudu. yüzmek mümkün değil. erken dönelim dedik. şansımıza hava düzeldi.

denize bile saatle girme inadım yüzünden amele yanığım oldu.

ananaslı fruttare' ye doyamadım. karaborsa gidiyordu.

bodrum' a giderken hafif bir öksürüğüm vardı. hiç önemsemedim, dondurmamı da yedim, denize de girdim. bi iyileşemedim yahu.