8 Mart 2012 Perşembe

olağanüstü kadınlar..

ntv' nin olağanüstü kadınlar belgesellerini çok sevdim. ama tvde izlemeyi hep unutuyorum. internetten izleyeyim dedim.

grace kelly:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-03-04%2021:58:00

klasik bir hikaye biraz. ailenin kendinden hiçbir beklentisi olmayan ortanca çocuğuymuş. hatta babası ilk oscar' ını aldığında emin misiniz aslında büyük kızım daha iyidir demiş. nispeten daha şanslı ama. zengin bir aileden geliyor, iyi atletik genlere sahip, çabuk keşfedilmiş. alfred hitchcock' un favori aktristi, tabi sonra prenseslik, evlilikte pek de mutluğu bulamamış ama. tam grace, kadından zerafet akıyor bence..

audrey hepburn:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-02-26%2021:58:00

ayy nasıl üzüldüm. kadın neler çekmiş yaa. o hareketli, umursamaz hallerine gıcık oluyordum aslında. hitler' in işgali sırasında avrupa' daymış. nispeten soylu bir ailedenken, sürgün, açlık çekmiş, hatta açlıktan yürüyemeyecek kadar zayıflamış, bu yüzden bale hayali imkansız hale gelmiş. bundan sonra da şansı yaver gitmiş, gene o da çabuk keşfedilmiş, bu yüzden yaşlandığında afrika' daki açlara yardım için çalışmış vs.

iyiydi tam izliyordum sonuna yaklaşmıştı. son dakika haberiyle yayın kesildi, sonra bol bol reklam ve oscar öncesi programı. ohh my god yani. ntv' nin böyle bir şey yaptığına inanamıyorum. allooo izliyoduk yni..

hedy lamarr:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-02-19%2021:58:00

doğrusu adını ilk kez bu belgeselle duydum. o da 2.ds öncesi avrupa' da doğmuş ama tam savaş başlamadan öce sıvışmış. savaşta da amerika hollywood' u iyi kullanmış yani. hedy de aslında çok zeki ama güzelliği ile tanınan biri imiş. bugünkü cep telefonları için kullanılan bir teknolojiyi taa o zaman 2.ds sırasında o keşfetmiş. waww..

wallis simpson:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-02-12%2021:59:00

zoraki kral filminde de vardı bu kadın. wayy bee kadına bak. grace kelly gibi bir kadın aldatılırken bu kadın hem kocasını, hem ingiltere kralını idare etmiş, kral onun için tahtından vazgeçmiş. waww.. ama soyadı niye simpson olarak geçiyor anlamadım. 2. kocasının soyadı imiş.

coco chanel:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-02-05%2022:00:00

coco chanel' i bildiğimi düşünürdüm çünkü coco avant chanel filmini izlemiştim. ama filmde olmayan ve beni asıl etkileyen kısımlar var. mesela coco kadınlara özgürlük verecek rahat ve basit elbiseler oluşturma fikriyle yola çıkmışken neden bugün chanel markasının zenginlik ve lüks anlamına geldiği bence tezattı. meğer boy' un ölümünden zengin kesimi sorumlu tuttuğu için onları ele geçirme amacıyla dükkanını zengin bir yere taşıyarak, kendine yüksek sosyeteden çevre yaparak vs. markasını yükseltmiş. 1. ds ona baya yaramış. o dönemde kimse süslü kıyafetlerle uğraşmak istemediğinden akın etmişler. ama 2.ds fiyasko olmuş. naziler paris' i işgal ettiğinde ben yoluma bakarım hacı demiş. hatta nazi ajanlığı bile yapmış. o zaman bugün chanel giyen bir yahudi tezat mıdır? bu olaylardan yıllar sonra modaya dönmesinin tek sebebi ise christian dior' un tasarımlarından nefret etmesi yüzündenmiş.

madame chiang kai-shek:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-01-29%2021:59:00

bu kadın da belgeselle tanıdığım biri oldu. siyasette çok başarılı bir kadın olmuş, hatta kocasına rağmen. herhalde tek sorun yanlış tarafta olması.. gene de düşün çin' de mai tüm yönetimi ele geçirmiş, bunlar sürgünde buna rağmen bm' de ülkeyi 20yıl boyunca temsil etmeye ikna etmiş. yalnız anlamadığım küçücük japonya koca çin'i nasıl işgal edebilir. yani bu adamlar topluca zıplasa deprem olur.

martha gellhorn:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-03-11%2021:56:00

gene belgeselle tanıdım. aslında bu bilgisizliğimden biraz utandım. bu kadın da bir savaş muhabiriymiş. yani 1900lerden söz ediyoruz. o dönemde kadının durumunu düşün. hem de cephede falan gözlem yapmış. hemingway' le evliymiş. maalesef başarılı kadınlar aşkta mutlu olamıyor. kocası evde otursun istediği için ayrılmışlar. baya da uzun yaşamış. bu belgesellerde bizzat kendisiyle röportaj yapılan tek kişi herhalde.

indira gandhi:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-03-25%2021:57:00

ismini duydum, hindistan' dan olduğunu biliyordum ama gerisi sıfır. afferim bana.

aslında mahatma gandhi ile bir alakası yokmuş. hiçbir alakası olmayan kocasından almış soyadını. hindistan' ın bağımsızlığı için mücadele eden en önde gelen ailedenmiş. bu arada ingilizlerin yaptıkları da yuh dedirtti. haliyle bağımsızlıktan sonra babası, yerine geçen kişi de 2 sene sonra ölünce başbakan olmuş. hem de 60larda başbakan olmuş. ülkesindeki açlık sorunuyla savaşmış. zaten yıllar sonra bile bu mücadele sayesinde halkın sempatisine sahipmiş. hindistan' ın anası demiş kendine. açlıkla savaşından sonra doğu pakistan' daki halka destek vermiş. tüm dünya' ya rağmen halk kazanmış ve bangladeş kurulmuş. ama ondan sonra diktatörlüğe geçmiş. mesela nüfus planlaması için milyonlarca er kişiyi kısırlaştırmış ki oha. çevre düzenlemesi için fakir mahalleleri yıkıp insanları delhi dışına sürmüş oha. oğlu da paraları hortumlamış ama araba yapıcam demiş yapmamış. oh. böyle olunca haliyle halk desteğini kaybedip tekrar seçilemiş. ama yerine geçen iktidar onu tutuklatmaya çalışınca insanlar tekrar onun tarafına geçmiş. bizim gibi mazlumu seviyorlar demek ki. sonra diğer dinden olanlarla olaylar yüzünden öldürülmüş.

o değil de ben bu kadını ruhani bir kişilik sanıyordum ya. bilgisizliğin bu kadarı. bi de okuyo geçinirim tüh bana..

josephine baker:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-03-18%2021:56:00

ilk defa duydum gene. amerikalı zenci bir dansçı. 14 yaşına gelmeden 2 kere evlenmiş. oha. onun dışında bir zenci olarak beyazlarla eşit olmayı savunmuş yıllarca. amerika' yı bu yüzden terk etmiş ve fransa' da hoşgörüyle karşılanmış. zaten çok ilginç hayatını dinledim de sanki fransız olması gerekiyormuş da yanlış yerde doğmuş gibi. 2. dünya savaşı döneminde fransa' da, fransız vatandaşı ama bir zenci, üstelik de son kocası yüzünden dönme bir yahudi. büyük şanssızlık. ajan olarak çalışmış. savaş sonrası nişan almış. sanırım legion de honour nişanı ama belgeselde türkçeye çevirmişler adını. emin olamadım. fransa' da, avrupa' da büyük yıldız, diva. ama amerika' da hep eleştirilmiş. sonra farklı ırklardan insanların bir arada yaşayabileceğini göstermek için küresel köy projesine girişmiş. 12 çocuk, koca bir şato, öğretmenler vs. güzel bir fikir ama paralar suyunu çekince o çocuklara çok üzüldüm. bi dönem 12 çocuk, 2 köpekle 2 odalı bir evde yaşamış. sonra grace kelly ona yardım etmiş:) tekrar sahnelere falan çıkmış, en son amerika' dan bile övgü almış. ama 65 yaşında falan ve nerdeyse sahnede ölmüş. o sahnede üstelik de anladığım kadarıyla çok hareketli dansları var bravo dedim. bi de bişey diycem. tamam çok kötüyüm. büyük kadınmış falan ama fotoraflarda falan göz altlarına çok takıldım ya. yok mudur krem mrem bişi..

amelia earhart:
http://tvarsivi.com/player.php?y=13&z=2012-04-01%2022:00:00

bence belgeseldeki en abartılmış kadın. pilotmuş işte. onun yerine sabiha' yı yapsalarmış. bi kere ilk uçağını 24 yaşına girmezden önce babası almış. oha. baba bana uçak al:) ama 700dolara almış. ee benim babam da aynı paraya iphone aldı. demek ki bende iş yok. adını duyurduğu ilk uçuşu amerika' dan avrupa' ya olmuş. ama başkaları uçurmuş. çok büyük tanıtım yapılmış. zaten belgeselin bir yerinde söylüyor: en iyi kadın pilot değil ama en iyi tanıtımı yapılan kadın pilot diye. son uçuşunda ölmüş. bence biraz o yüzden efsaneleşmiş. o da salaklıklarından gitmiş. şimdi dünyanın çevresinde uçması hedefleniyor. son duraktan bir önce okyanus ortasında 2 kmlik bir adada yakıt ikmali yapması bekleniyor. lan 2 km ne demek sıhhıye' den kızılay' a 2km. bir de o zaman yön bulma falan yok. kadın paris' e inecem derken irlanda' ya inmiş. öyle bişey. aşağıdan bir gemi yönlendirecekmiş. bunlar mors alfabesini bilmiyor falan. gene de yazık olmuş tabi ne diyim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder