filme göre daha özensiz bir çalışma tabi. mesela 14 ve 20 dahil arası yok. marco polo' lu bölümler yani. hele de en merak ettiğim kubilay han. tabi üstünden 50sene geçmiş. görüntüler kaybolmuş ama sesler bir şekilde kalmış. adamlar da ellerindeki resimleri elle renklendirip seslere birleştirip yayınlamışlar. ne güzel aslında. tamam ben anlamıyorum. zaten zor anlıyorum, bir de altyazısız sadece dinleyerek anlamam çok zor o yüzden pas geçtim. ama gene de arşiv değeri olan bir yapım ve adamlar onu bile düşünüp saklamış. mesela bizde de hadi o kadar eskide gözüm yok ama bizimkiler gibi klasik diziler internete falan konamaz mı?
1/33 de yok. zaten en son 1/34' ü izledim.
eski doctoru pek sevmedim ama aksi bir ihtiyar. nerde şimdiki evrenin ve zamanın gücüne hakim olmuş, habire koşan canım doctor nerde bu. mesela bi yere gidilecek ilk önce doctor yoruluyor, olur mu öyle. hele başlarda küstü falan bi böyle. tee allam.
gerçi o zamanın şartlarına göre süper dizi fikri. zaman ve mekan sınırı yok.konu bulma sıkıntısı yok. hop orda hop burda. "iyi de aga bu tardis' in sırrı ne" dersen arkasındaki teknolojiyi sadece doctor bilir.
tipler de özenle seçilmiş. bir fen öğretmeni fizik kimya vs. daha çok geleceğe veya başka gezegenlere gidildiğinde, bir de tarih öğretmeni geçmişe gidildiğinde. bu ikisinin sevgili olma potansiyeli var ama daha bir şey çıkmadı.
bir de audrey hepburn tarzı bir kız var. ama hareketleri falan abartılı, antipatik bişey.
bölümler çok kısa 20dk falan. bazen olaya geçmeden bölüm bitiyor. tabi bir konu 4-5 bölüm sürebiliyor. o kötü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder