27 Aralık 2011 Salı

ankara..

ankara' yı sever misin blogum ben çok severim. sevmeyeni ben de sevmem. erkek olsam. az buçuk daha tanısam, biraz da vaktim olsa tüm ankara' yı yürüyerek gezerdim. bi kitapta bir adam her gün ankara'nın belli bir köşesini yürüyerek geziyordu. gezilir ki. bence ankara tam yürüme şehri. ulus' tan sıhhıye' ye, ordan kızılay' a ordan koleje ya da maltepe' ye, kocatepe' ye, maltepe' den tandoğana, tandoğan' dan bahçeliye, bahçeli' den geri bakanlıklar' dan kızılay' a, kızılay' dan tunalı' ya.

hepsini zaman zaman yürüdüm de. şöyle bir bi ucundan bi ucuna yürümek istiyorum.

bugün çok yürüdüm halbuki. fena ayaz yedim. kızılay' dan kurtuluş' a, kurtuluş' tan geri kızılay' a yürüdüm. sonra gop' dan kocatepe' ye yürüdüm. doymadım gene de.

ankara' yı çok seviyorum. valla bak. burda doğmadığım için çok üzülüyorum. annem- babam burda doğduğu için kıskanıyorum. çocukluğumun ankarasını seviyorum daha çok. haftasonları, tatillerde falan gelirdik daha çok. ankara benim için tatil demekti. teyzelerim, dayılarım, amcalarım, halalarım vardı burda. pek severleri beni. her gelişte hediyeler, oyunlar. lunaparka giderdik. lunapark hala duruyor ama kuzenlerimi hiç götürmüyorlar. acaba götürmek bana mı düşerki. babam hepimizi toplar giderdik. duvarın üstünden atlar girişe para vermezdik. acaba onlara yeterince hediye veriyor muyum? ankara' yı onlar  için benim olduğu gibi dreamland yapabiliyor muyum?

biraz büyüdüğümde de severdim ankara' yı. ankara alışverişti. oturduğumuz yerde pek çeşit olmazdı. kış boyu harçlığımı biriktirir. ankara' da harcardım. gittimde nerden aldın dediklerinde ankara' dan aldım derdim. ortaokulda tek nike saat bendeydi. hala çalışıyor o meret de.

kızılay metrosunun inşaatını hatırlıyorum mesela. özellikle alp billuriye' nin ordakini. tam bizim güzergahımızın üstüydü çünkü. ne çekmiştik. halbuki sadece tatilerde geliyosun ve küçüksün yani ne çekebilirsin. ama hatırlıyorum işte.

sonra ankamall' ın ilk açılışı. o zaman migros' tu adı. dedem uzun bi süre "eskiden et- balık' ta fareler koşuştururdu, şimdi insanlar" dedi durdu. ilk açıldığında kuzenimgil gitmiş ben daha görmedim. o yaz da ankara' dayım. nası ısrar etmiştim teyzemlere. dünya gençlik merkezi diye 2 katlı bi dükkan vardı. ne güzel bişeydi orası ya. niye kapandı. azcık tuzlucaydı ama çok güzeldi.

istanbul mesela hiçbir şey ifade etmiyor o yüzden. fazla abartılmış balon bir şehir gibi. bu muymuş dedim son gidişte.

ne çok yazdım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder