9 Mayıs 2011 Pazartesi

127 hours..

şurdan izledim:
http://www.filmifullizle.com/127-saat-127-hours-2011-filmi-full-izle.html/5

ooo çok güzeldi ya. ben bu filmi ilk duyduğumda amerikan savaş, vatanseverlik falan tarzı bir film sanmıştım ki alakası yok.

hayatını umursamaz falan takılan bir dağcı anladığım kadarıyla rekor sürede belli bir yere gitmek için yola çıkıyor hatta yolda gördüğü kızlara yardım ediyor falan. sonra güle oynaya 2 kayanın arasında giderken ayağı kayıp eli küçük bir kayayla duvar arasına sıkışıyor.
önce şaka gibi eliyle ittirmeye çalışıyor, ayağıyla zorluyor, sırtlanmaya çalışıyor. sonra bıçağıyla kayayı yerinden oynatmaya çalışıyor.
gece olunca hava soğuyor, yemek az, su daha da az bi tanecik matarası var. ertesi gün oluyor falan. kolunu kesecek son çare ama bıçağı kör çıkıyor. bi ara bıçak düşüyor. filmin başında dolapta isveç çakısını el yordamıyla arayıp bulamamıştı.
gene uğraşıyor kayayı yerinden oynatmak için ama faydası yok. makara sistemi falan yaratıyor ama işe yaramıyor. hayal ediyor. yağmur yağsa su bassa kayayı kaydırıp kurtulsam falan diye. eski sevgilisini, ailesini düşünüyor. kamerayla onlara veda ediyor. giderken kimseye haber vermeyişine yanıyor falan. suyu bitiyor kendi iğğ içiyor.

zaten sıkışan kolunda his falan kalmamış. en son kolunu kırıp bıçağın keskin kısa bir yeriyle sinirlerini falan keserek 5. videonun 03:12 saniyesinde ayrılıyor. ayrıldıktan sonraki oyunculuğu cidden çok iyi. james franco zaten sempatik bir tip. son bir bakış, hafif küskünce, resmini çekmek. bu da benim sağ elimdi teşekkürler falan diye.

büyük fedakarlık, başarı, kurtuluş falan gibi dşünüyorsun ama gerçek hayat öyle değil. koca kanyonda bit kadar 2 kayanın içine girmişin. tek elin de yok artık. sıkışa sıkışa çık bakalım. bi yandan kolu kanıyor. sonra su yok. sinekli pis bir sudan içiyor. o suya ulaşmak için bile aşağı inmesi lazım. dağcıların bıraktığı çivileri öyle bir öpüşü var ki. daha eve dönmesi var. araba süremez hastaneye falan gitmek lazım. zaten daha arabaya kadar bisiklet yolu var.

neyse yolda birilerine rastlıyor. anlatıyor falan. adamlar iyi gene yardım etmiş. bizde olsa ağzı yüzü kan içinde, tek çorabı yok tipe bak deyip kaçarlar. sonra helikopter falan geliyor ve kurtuluyor.

gerçek bir hikaye olması daha etkileyici. adam elim gitti falan dememiş dağcılığa devam etmiş. sonlara doğru karısıyla görüntüsü geliyor zaten..

oscarları genelde social network' e kaptırmış gibi ama o da facebook' un şöhretinden biraz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder