2 Eylül 2011 Cuma

amasya 2..

sonra maket amasya müzesine gittik. giriş öğrenci 1 tl. ben en çok burayı sevdim. amasya' nın 1913 yılındaki hali ve tren minyatür olarak canlandırılmış. kümbet gibi bir yerin içinde tek oda. ama güzel detaylı bir maket her şey var, kale, kral mezarları, yeşilırmak dahil. belirli bir vakitte hava kararıyor, akşam oluyor, ışıklar yanıyor falan.

ardından şehzadeler müzesine gittik. burası ilk gün kapalıydı. giriş 1 tl. amasya osmanlı döneminde şehzadelerin yetişme yeriymiş. bir kısım tahta çıkmış, bir kısım çıkamamış. alt katta tahta çıkamayan şehzadelerin varsayımsal balmumu heykelleri var. çünkü resimleri yokmuş. kanuninin mustafa ve beyazıt da burda. muhteşem yüzyılda görürüz belki. üst katta da tahta çıkmış olanlar var. küçük bir yer aslında 2 kat işte üst kat da büyükçe bir salon gibi. duvardaki işlemeler falan zamanında burada lüks bir görüntünün olduğunun kanıtı ama içeride pek eşya yok.

sonra şehir müzesine gittik. giriş 3tl. içeride işte eskiden yeniye düzenlemiş. osmanlıdan kalanlar da var, kral mezarlarından çıkan mumyalar da.

gezilecek yerleri tüketince amasya' da turladık. küçük bir yer zaten bir uçtan bir uca yürüdük herhalde. güzel ama dağların arasında yeşilırmağın kıyısına kurulmuş bir şehir, nehir kıyısında eski evler, karşı taraf yürüyüş yolu. şehzadeler yolu hatta. yolda mısırcı, dondurmacı falan. ama dondurmacıdan çok mısırcı var. burda moda mısır yemek sanırım. gördüğümüz 3 kişiden 2si mısır yiyordu. haşlama, közlemenin yanına bir de bardakta var tabi. bir adamın 17tane aldığını gördük. güzel süt mısır. hazeranlar konağında bile adamın önünde mısır vardı. mısır amerika' dan geldi desek, onun osmanlıya ulaşması, günlük hayatta yerini alması.. bu detaylara takılmıyoruz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder