23 Ağustos 2014 Cumartesi

capri- sorrento..

ikinci gün açık büfe kahvaltı ile başladık. abarttıkları kadar kötü değil. tamam beyaz peynir ve demleme çay yok ama kaşar peyniri ve kahve de gayet yeterli. ekmekleri bizim tost ekmeği dediğimiz türden, kruvasan vs de var. tabi bir de etimekler. bunlardan her gün kahvaltıda ikişer tane aşırdım, gün içinde aralarda yedim. çok faydalı oldu.

otelden erkenden çıkıp, sahile inip capri adasına geçtik. capri adasına feribotla geçiliyor.

capri' de feribottan inince metro ile tepeye çıktık. metro dediğim tuhaf bir şey, yokuş çıkan değişik bir alet.

metrodan inince dünyanın en güzel buzlu limonatasını içtim. 5€ idi ama şimdi önüme koysaylar daha fazla bile veririm. öyle bir güzellik.

italyan bahçesi diye bir yere girdik, giriş 1€. güzel, yeşillik bişey. görmesem ölmezdim.

capri' de parfüm olayı almış yürümüş. imalatçıların falan olduğu bir yere girdik. kokusu bulunmaz bir şey değil. bildiğin limon kolonyası. hediye etmek için olabilir, çünkü çok afilli paket yapıyorlar ama kendim için almak gereksiz geldi. minik limon şeklinde sabunlar var, edirne' den meyvenin her çeşidinin sabun formunu aldığımdan o da hitap etmedi. ayrıca bunlar sorrento' da daha ucuzdu.

bir de rehber limonçelloyu burdan almamızı tavsiye etti. hatta burda limonçello dolgulu çikolata falan da vardı.

villa san michelle müzesi vardı, vakitsizlikten giremedik.

capri ve anacapri' yi bağlayan bilmem kaç merdivenlik bir tünel var. eskiden buradan ticaret yaparlarmış. ana karşı demek imiş.

bir de teleferik olayı var ki süper bişey. bence capri' de yapılması gerekenlerden.

feribotla sorrento' ya dönüş. akşam sorrento' da yemek. güzel bir italyan restoranına gittik. italya' daki 2. pizzamı yedim. şansıma domuz etli çıktı, alırken sormuştum halbuki. çok üzüldüler ve bana bir pizza daha hediye ettiler. işte bu yüzden italyanları seviyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder