15 Eylül 2013 Pazar

litvanya yemekleri..

sabah kahvaltısı otel ücretine dahil. bu arada otelin günlüğü 45euro gibi bir şey olması lazım. kahvaltı da tüm yemekler gibi vasat. adamların yemek kültürü kötü, onu baştan söyleyeyim. kahvaltıda bi kokmuş domatesi 1 hafta utanmadan servise sundular, acuru salatalık diye yedik, peynir diye lora sarıldık.

otelde öğle ve akşam yemekleri otel ücreti dışında. ilk gün kişi başı 75litası duyunca koşarak uzaktık. iki diye bir market var burda. oraya girip salata-hamurişi falan alıp öğlen yemeğini hallettik.

yan taraf marketten seçmeler.baştan söyleyeyim, hepsi berbattı.

neyse biraz daha gezip akşam yemeğini submarine' de yedik. submarine hoş bir pizzacı. zaten simgesi minik, sarı bir deniz altı. ben onu görünce "we all live in a yellow submarine" diye başladım zaten şarkıya, kendimi tutmam mümkün değil. litvanyalıların yemek kültürü yok ama pizzayı güzel yapıyorlar. ben pizzayı incecik hamurlu ve az malzemeli severim. tam bana göreydi. svyturys de bunların yerel birası, onu da taddık, fena değil. bu markanın bir de beyaz bira dedikleri malt olanı var. o daha iyi gibi. yalnız şunu anladım, ben bira insanı değilim. güzel bir şarabı biraya tercih ederim. şarap da dry&crispy olacak.

litvanya' nın en meşhur yemeği sepelina denen bir şey. yazılışıyla uğraşamıyacağım ama okunuşu böyle. ham patatesleri alıp saatlerce eziyorlar, sonra içini domuz eti veya curd dedikleri bir peynir ile doldurup haşlıyorlar. içli köfte mantığında. ben peynirli yedim, doğrusu hiç beğenmedim. patatesler mideme oturdu.

patatesin ardından votkalı dondurma getrdiler. tadında votka hissediliyor, onun dışında bir numarası yok. anlamadığım votkayı nasıl dondurabildikleri. benim bildiğim votka buzlukta günlerce beklese bile donmaz. bu bana ilginç geldi işte.

litvanya yemekleri içinde bayıldım, tekrar yemek istiyorum diyebileceğim hiçbir şey yok. ama sunumlar çok güzel. yani gittiğimiz yerlerde fiyatlar ortalamaydı. litvanya parası yani litas tlden değer olarak biraz düşük. ortalama 15-20litasa bir porsiyon ana yemek yeniyor ki bu da gayet iyi bence.

ekmekleri fena değildi, o da burda yediğim tam buğday ekmeleri gibi. 2. denemem patatesten yapılmış pancake ve çiğ balıktı. balığı 1-2 tane yemek hoştu ama tamamı ağır geldi. zaten 1-2 denemeden sonra bildiğimden şaşmamaya karar verdim. çeşit çeşit mantarın çorbasını içtim. mantar çorbasını severim zaten kremasız, duru da olunca rejim dostu olur diye düşündüm.

domuz dışında her hayvanın etini yedim sanırım. ördek, tavşan vs. tavşan biraz şekerli gibiydi ama ördeği baya sevdim. hele son gün portakallı ördek yemiştim. arkadaş bu baya güzel bir şeymiş.

burda içki olayı çok çok ucuz. restoranlarda da ucuz. kolayla aynı fiyata mükemmel fransız şarapları sunuyorlar. litvanyalı ev sahibemizden öğrendiğime göre litvanya' da da şarap üretimi olmasına rağmen pek iyi değilmiş.

zaten bira dışındaki 2. meşhur içkisi olan litvanya votkası hakkında da iyi şeyler söylemedi. onun yerine jaliyos devinyarios diye bir şey tavsiye etti. gene okunuşunu yazıyorum. yazılışı şapkalı z ile. tadı yağ gibi, acımsı bir tadı var, sert biraz. sıvı kısıtlamaları olmasa çok güzel hediye olacak bir şey.

içecekler ucuz ötesi ama 22' den sonra içki satılmıyor. cafe-barlarda içmeye devam edilebilir.

sudan ucuz demekle abartmıyorum. burda herhalde en çok parayı suya harcadık. su alırken dikkat edilmesi gereken en önemli şey still yazması. yoksa su diye sodaları, carbonatasları, gazozasları kucaklar çıkarsınız.

o kadar para veriyoruz, bari tadı güzel olsa. en pahalısı bile eriklinin tırnağı olamaz. fiyat-tad oranına göre en ideali neptunas idi. neptunas candır demek istiyorum.

la boheme gittiğimiz en pahalı mekandı herhalde. orada bile 30litasa yemek söyledik. portakallı ördeğimi burda yedim. resmini de çekmiştim ama telefonla çok karanlık çıkmış. litvanya yemekleri tırt, ama diğer mutfakların yemeklerini güzel yapıyorlar. dediğim gibi pizzacıları enfes. grupla bir de basilica diye bir pizzacıya gittik, oranınki daha da güzeldi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder