28 Ekim 2013 Pazartesi

tutunamayanlar..

bitirdim nihayet. kabul etmeliyim ki okuması zor bir kitap. ve itifaf ediyorum sevmedim. yüzeysel bir insan olabilirim kabul ediyorum, ama sevmedim işte ne yapayım. kitabın ortalarında 20 sayfa kadar paragrafsız, noktasız bir kısım var. o kısım beni en çok zorlayan, en karmaşık kısımdı. en çok arayı da o zaman verdim. arada 2-3 kitap okuduğum bile oldu. haliyle o kısımlardan hiç bir şey anlamadım.

bir kitabı okuyup bitirdiğimde genelde kendim için bir sayfa kadar özet çıkarırırım, çünkü unutuyorum. maalesef bu kitap için yapamayacağım. kitabın başını hatırlıyorum. selim ışık yeni ölmüştü, turgut özben depresyondaydı. sonra selim' i tanıyan insanları bulmaya çalıştı. evine gitti, süleyman kargı' ya. sanırım onu pek sevmemişti, en son da günseli' ye. aradaki olayları hatırlamıyorum. dedim ya çok karışık okudum.

aslında normal bir insan olsam bu kitabı çoktan yarım bırakırdım. ama kitabı yarım bırakma alışkanlığım yoktur. hayatım boyunca tek bir kitabı yarım bıraktım. doğan cüceloğlu' nun savaşçısı. o günden beri de psikolojik kitap okumam.

neyse sonları aklımda kitabın. turgut selim' i tarif ederken aha dedim sanki beni tarif ediyor. sonra turgut şehirden kaçıp selim' in yazılarını okumaya başladı. orda anladım ki ben selim değilim. ne çok arkadaşı varmış halbuki ben arkadaşlarımdan nefret ederim. sonra selim kendini öldürüyor. yani biri geliyor zannediyor da neyse. selim' in yazdıkları bitince tugut kasabadan ayrılıyor. bu arada turgut' un yalancılığına da hayran kaldım. ben bir yalanı o kadar uzun süre sürdüremezdim sanırım. sıkılırım. sonra hayali arkadaşı olric ile trenlerde hayatını geçirmeye başlıyor. parası bitince ne olacak diye merak ediyor tabi insan..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder