işte de yorulmuyorum halbuki. geçen hafta yaptığım tek şey 2 mail attım o. bütün hafta ense yaptım, birilerinin yanına gidip sohbet ettim, çay içtim, elimde göstermelik bi şeyleri okur gibi oyalandım resmen yahu.
bulabileceğim tek sebep bahar yorgunluğu. o da en saçma bulduğum bahanedir ama bilemedim.
diyetisyene de söyledim o da çözemedi. özel dönem falan da değil. zaten geçen hafta bi garip. görüntüde yarım kilo vermişim ama 2 kilo yağdan gitmiş, şşerefsiz bünye kas yapmış. lan zaten bi ton kasın var, normalin üstünde kas oranım var, ne daha coşup duruyorsun anlamıyorum ki.
haftasonu da hava çok güzeldi ya. bünyeye ceza olsun diye 2 saat yürüyüş yaptım. sağ bacağımdaki ağrının sebebi o, o tamam. aslında şu spor üyeliğim bitse de yürüyüşe başlasam diye düşünüyorum. gerçi günlerin biraz daha uzaması lazım ama hafif bir yürüyüş iyi geliyor bence. yavaş yürüyorum zaten. bünyeye kızgınım hala ya. bugün de tee kuğulu park' ın yukarısından kızılay' a yürüdüm. aslında yürümeyecektim, kuğulu park' tan otobüse binme planım vardı ama ordan bakınca kızılay nası yakın görünüyor öyle. yürürüm ben bunu ya falan diye başladım. akün' e geldim ee iyi az kaldı diyorum, sonra tübitak, tdk falan aman git git bitmiyor, bi de yürüdükçe sıcak bastı, çok güneşti ya. yorulmadım gerçi yokuş aşağı olduğu için ama güneş yandan yandan vurmasaydı daha iyiydi.
bi de suratımda kocaman bir sivilce çıktı. hello flawless fondöten iyi hoş ama kapatıcılığı düşük. boingler de aynı şekilde. keşke inglot kapatıcımı sürseydim. acele ettim zaten. bizimki diyo noolu hasta mısın yarım saattir banyodasın? ee ben orda saçımı yapmışım, dişimi fırçalamışım, makyaj yapmışım. 5dklık iş değilki bu zaten tee allam. öyle dedi diye huylandım apar topar çıktım. sonra da pişman oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder