öncelikle söylemeliyim ki bu kitap o meşhur alamut kitabının devamı değil. evet, büyük hayal kırıklığına uğradım. ben tamamen hasan sabbah ve haşşaşiniler hakkında bir kitap istemiştim.
bu alamut' tan kaçan bir fedainin avrupa' ya geri dönüp lord babasının yanında toprak davası için savaşan bir adam var, çeşni olarak da eğitiminin sağladığ avantajla kalelerin surlarına tırmanıyor. bu mudur yani.
sürükleyici bir kitap gerçi, biraz çerez kıvamında. kitapları yarım bırakmam, yoksa yarıda bi köşeye atabilirdim.
bir de savaş sahnelerinde inanılmaz sıkılıyorum onu anladım. yani normalde kitap okurken sayfalardan bağımsız olarak kafanda play tuşuna basılır ve film akmaya başlar ya. işte savaş sahnelerini okurken onu bile durduruyorum, hayal etmeye tenezzül bile etmiyorum, düşün o kadar sıkıcı buluyorum.
bu arada bu 2. kitapmış, ama alamut birinci değil. ortadan başladım ve devamını getirmeye hiç niyetim yok..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder