temmuzda bitenler..

clinique all about eyes: sevmedim, pek etkili değildi sanki. gerçi çok da düzenli kullanmadım ama.

balmi: baya güzel bir şeymiş bu. naneli oluşunun ekstra sevdim. kesinlikle tekrar alınacak.

nivea stay clear tonik: herhangi bir beklentim olmadan tonik niyetine almıştım. güzeldi, çok çok etkili bir şey değil. hatta bunu uyguladığım gün nemlendirici sürmüyorum, kendinden kremli gibi çok az ama. tekrar alabilirim de ama artık gül suyuna döndüm, bir süre öyle takılacağım.

isana duş jeli: sevdim, fiyatı aşırı ucuz, performansı gayet iyi. zaten 100ml duş jeline 30küsür lira ödeme kafası bana göre değil. kesinlikle tekrar alınacak.

yves rocher ayak peelingi: işe yaradığını pek düşünmüyorum, doğal ponza taşı parçacıklı lavanta kokulu bir peeling bu. çok öveni de var biliyorum ama 1 şişe kullandım bebek poposu gibi ayaklarım oldu diye iddia edebilecek biri yoktur herhalde.

rimmel bronzaştırıcı sprey: bundan baya memnun kaldım. yazın malum çorap giyilmiyor, biraz bundan sıkıyorum, ohh mis. hem tatile de gidemedim, peynir gibi bacaklarıma da süper oluyor.

bitişi çok ani oldu. bi sabah sıkıyordum, acelem de var. birine sıktım, diğerinde bitti. şaka gibi. kesinlikle tekrar alınacak ama.

neutregena norveç böğürtlenli el kremi: sevdim ben bunu. kokusu çok güzeldi zaten, tekrar alabilirim belki.

neutrogena norveç böğürtlenli ayak kremi: bunu el kreminden daha çok sevdim, nispeten kolay emiliyor, tekrar alınabilitesi var.

dirty works body wash: kokusu ve rengini çok sevdim, ama fiyat olarak bence biraz pahalı. tekrar almazsam sırf bu sebepten olur.

zaman makinesi 1973..

şurdan izledim:
http://www.youtube.com/watch?v=QMJcrMXtl-Y

komikti ama dönemler birbirine girmiş sanki biraz, aşırı klişe yüklü bir filmdi.

tiramisu kaplamalı fındık..

değişik bir şey olmuş. fındığım üzerini tiramisu kreması benzeri bir şeyle kaplayıp üstünü kakao tozu ile kaplamışlar. bence takdir edilesi deneysel bir çalışma olmuş.

tiramisu kreması özünde çabuk bozulan çiğ yumurtadan yapılan bir şey, açıkta duran bu şey bozulmadığına göre başka bir şey ama neyse.

fiyatı: 5,5tl. biraz pahalı tabi. tekrar almazsam bu sebeple almam ama tadı fena değil.

patron mutlu son istiyor

http://www.youtube.com/watch?v=05N3csUk4iw

komik bir film. ilk yarı daha komik, ikinci kısım o kadar değil. tolga çevik ve ezgi mola çift olarak birbirine hiç yakışmamış bence. o aşk inandırıcı gelmedi de, komik diye izledim.

kapadokya' nın turistik yüzünü güzel tanıtan bir film olmuş. daha önce gitmeme rağmen tekrar gidesim geldi.

bir de ezgi mola' mım kıyafetleri çok tatlıydı, o bohem havasını sevdim.

under the tuscan sun..

şurdan izledim:
http://webteizle.org/YabanciFilm/3783-Kizgin-Gunes-Under-The-Tuscan-Sun-Turkce-Dublaj-izle.html

güzel bir film, italya'nın o sıcaklığı, aşkı arayan bir kadın vs. italya' ya gitmeden önce görülmesi gereken filmlerden.

lush türkiye pazarından çekiliyor..

lush' ın türkiye pazarından çekilmesine üzüldüm ama pek de şaşırmadım.

lush'ı ilginç ve doğal ürünleri sebebiyle seviyorum ama tercih etmemek için pek çok nedenim var:

bi kere çok pahalı. tamam taze ürettiğiniz için maliyetler yüksek olabilir ee o zaman gramajı düşürün. çoğu ürün ambalajsız, hatta gramla alınıyor. en az 100gr alma zorunluluğu nedir arkadaşım, gerekirse 5gr alayım deneyeyim, beğenirsem daha çok alırım.

mağazalar tester konusunda acayip değişken. ilk zamanlar gittiğimde istemeden 3-4 tane tester verirlerdir. 1 ay geçmeden tekrar uğrardım. son dönemde o kadar pintilerdi ki, denemek için ufacık bir parça istiyorum, şarıl şarıl mağazada elimde denemeye çalışıyorlar. iyi de arkadaşım o ürün yüz için. elimle yüzümün aynı tepkiyi vereceğini nerden bileyim.

ürünleri ingiltere ve araplardan getirtme olayını ise ayrıca salakça buldum. bi kere bizim ülkemizde kocaman bir "yurtdışından kozmetik alışveriş yasağı" var. bunu bilmeyecek kadar bihaber misin yani. ayrıca taze ürünleri tr online satış mağazasında bile satılmıyordu tee ordan mı yollanacak?

mango eteklerim..

bu yazın temel parçaları gene mango'dan geliyor.
siyah etek: 34,99tl. siyah etek her türlü kullanılıyor. bunun kumaşı biraz kalın, kendinden desenli, flaşlı çektiğim için yeterince belli edemedim. ee kullanılır işte.

pembe:29,99tl

bunu giyablieceğimden emin değilim ama bir denemek için aldım bakalım.

bi küçük eylül meselesi

şurdan izledim:
http://www.youtube.com/watch?v=8w1mxuV2dYI

prenses sendromlu bir kızın hikayesi. son dakikada nerdeyse şaşırtacaktı beni. kız şizofren çıksa gerçekten şaşırırdım ama adam intihar etti, kız da üzüldü, son.

sek vanilya aromalı çikolatalı süt..

evet bugünkü konuğumuz sek çikolatalı sütlerin vanilyalısı. kahvelisini denemiş ve nefret etmiştim, vanilyalıyı niye aldım? bu sütlere bir övgü, bir övgü. acaba bende mi sorun var diye düşünmeye başladım.

fiyatı: 2,95tl. tabi real için. diğer marketleri bilmiyorum.

sevmedim, tarihi de geçmiş değildi içtiğimde ama tadında bir bozulmuşluk, dibinde tortu. bir daha almam.

objektif tutucu..

ne bu? objektif kapağını çıkarınca nereye koyacağımı düşünmekten beni alıkoyan şey.

gerekli miydi? hayati.

fiyatı: 1,95tl.

ebay'ı seviyorum.

c&a sandalet..

200liralık ayakkabı ayaklarımı tarumar edince gene ucuz ayakkabılara yöneldim.

arkadaşın fiyatı 39,90tl. önü hafif sıkacak gibi alışırız.

sephora indirimi..

sephora fırça: 25tl

sephora indiriminden bir tek bunu aldım. 25tl'ye iyi bence. biraz sapı küçük ama fırça kısmı çok geniş. baya baya pudra fırçası.

sephora maske (lotus): 12,90tl.

bu maskeler de yeni çıkmış. kasadaki adam çok ısrar etti. ben de bir deneyeyim dedim.

bambi ayakkabı..

işte ne zamandır aradığım ayakkabıyı her zamanki gibi bambi' de buldum. fiyatı:49,90tl

walla rahat bir ayakkabı, işte de giyiliyor. hem de fiyatı ucuz. bu yazın ayakkabısı budur. daha fazla aramaya gerek yok.

bu işte bir yalnızlık var..

şurdan izledim:
http://www.youtube.com/watch?v=eX2ZLOUsAzg

filmleri youtube'dan izlemeyi seviyorum, oynatıcı kalitesi iyi oluyor. ama beklediğinden bambaşka bir şey izleyebiliyorsun. mesela bu filmi başka bir şey sanıp izlemeye başladım, sonra fark ettim o olmadığını.

film sıkıcı, sonu tahmin edilebilir, bu engin altan düzyatan da abartıldığı kadar yakışıklı değil sanki.

hotiç ayakkabı..

hotiç ayakkabı: 200tl. bir topuklu ayakkabı alma girişimim daha mini dolgu topukla son buldu. rahat çıksa da giysem bari biraz. rengi güzel geldi, her şeyle gider sanki..

edit: geri verdim. ayağımı sıktı, yürürken parrmaklarım önden pörtledi, arkası vurdu, üfüü..

mango gözlük..

bu parlak renkli camlı gözlüklerden ne zamandır istiyordum, ama çok para vermek istemiyordum. mango' da görünce aldım. muhtemelen tatilde kullanılacak.

soyadı hikayeleri..

aslında fikir olarak çok güzel duruyor ama içindeki hikayelerin %90' ı sıkıcı. genelde şu şekilde "benim büyük dedem kuşları .ok severmiş, o yüzden soyadımız kuş olmuş." bu kısalıkta hikayelerle dolu bir kitap. arada 1-2 etkileyici hikaye de var.

alıp ciddi ciddi okunacak bir şey değil, dost' ta 2 karıştırsan okumuş kadar olursun. zaten alınış şekline göre kategorilendirmilş, hobi, geldikleri yer/köken, meslek gibi. mesela o dönemde kitapçık gibi bir şey yayınlanmış, soyadlarının büyük çoğunluğu ordan, bunu öğrenmek iyi oldu.

sol mate gazlı soğuk çay..

bu ara yeni bir huy edindim. markete her girişimde değişik bir içecek alıyorum. bugünkü konuğumuz sol mate adında gazlı soğuk çay.

kendisini sevmedim, hatta nefret ettim, bence denemeyin bile.ice tea içine soda dökülmüş gibi tuhaf bir tadı var.

sek çikolatalı kahve aromalı süt..

 yeni çıkmış bu. sevmedim. hem kahveden gelen aşırı bir acılık var, hem de fazla şekerli. gerçi ben kahvemi de bol sütlü ve şekersiz severim. belki de ondan kötü gelmiştir,

sırt çantam..

fotoğraf işine giriştiğimden beri bir sırt çantası almak aklımda. ortaokuldan beri sırt çantası kullanmadığım için bu fikir bana biraz ters geliyor.
ilk hedefim şu fotoğrafçı çantalarından almaktı, hatta ebay'dan baya araştırdım. 25$' a çantalar var çok iyi, ama kargo da 20$ olunca hiçbir işe yaramıyor. gene de göze almıştım ama sonradan biraz işlevsiz geldi. içinin göz göz oluşu benim işime yaramıyor. sonuçta 2 tane objektifim var ve 18-55'i hiç kullanmıyorum. yanımda taşımak mantıksız.
normal bir çanta alayım dedim. sonradan evde üniversiteden gelme kocaman yazılı bir çantam olduğunu fark ettim.

neyse bugün decatlon' da bunu buldum.

tortop oluşu çok hoşuma gitti. alırım yanıma, çanta lazım olursa açar kullanırım.

fiyatı: 12,90tl. markası quechua. 9 liralık bir model daha vardı ama bunun kumaşı bir tık daha iyi sanki.

aslında decatlon' a her girişte ufkum açılıyor. sporla ilgili her şey var ve gerçekten çok ucuzu da var, çok pahalısı da.

yeni kılıf..

yeni kılıf 10tl

bu da hediyesi..

h&m bluzüm..

bluz:34,85tl

aslında amacım yazlık işte giyilebilecek bir bluz almaktı, bu kolsuz ama gene de giyerim ben bunu. yazım böyle tiril tiril gömlekleri seviyorum. bunun boyu da baya uzun. bütün yaz giyilesi bir parça.

bershka bot..

bot:55,95tl

meşhur zara indirimi başlamış. ama hiç bir şey almadım. öyle bayıldığım, onsuz yapamayacağım bir parça görmedim. alınabilecek olanlar da pahalıydı bence. üstelik de deli gibi ihtiyaç duyduğum bir şey yok bu ara.

bu botları aldım bir tek. yaz vakti niye bot aldım çünkü ayakkabı bulamadım. bu botları da mart-kasım arası gayet giyerim ben.

halk ekmek cips..

halk ekmek şimdi de çerez çıkarmış. tam buğdaylı mesela yandaki.

üzeründe "kızartılmamış,fırınlanmıştır" yazıyor. ben de saf saf kalorisi azdır diye düşündüm. ama yanılmışım 100gr'ı 1500 kalori.

tam tahıllının içi de bu şekilde. aslında bence o bi dünya kaloriyi aldıktan sonra tam tahıllı veya başka bir şeyden oluşmasının çok da bir farkı yok.

tadı da normal cips gibi. tombi falan gibi. aşırı tuzlu vs.

fiyatı 1,50tl gibi bir şeydi. sadece çikolatalı biraz daha pahalıymış.

değişik bir deneme olmuş, ama sanırım tekrar almam.

2048..

4096 yapabilenler el kaldırsın :))

rosense alışverişi..

gül suyu: 9tl. kısa bir aradan sonra gül suyu rutinime geri dönmeye karar verdim. fiyatı pek değişmemiş. ama son aldığımda kızılay'da bir kozmetikçiden baya ucuza almıştım, kızılay' a gittiğimde hep unutuyorum.

bu da numuna yüz kremi. bunu da zorla aldım resmen. satıcı kadın kullanmış kullanmış, paketleri atmaya kıyamamış çöpleri masada biriktiriyor. ver işte müşterilere.

güzel ayakkabı..

bu sene bu model ayakkabılar çok moda. hem rahat görünüyor, hem de işte giyilebilitesi var. ama çarşılarda istediğim gibi bir tanesine rastlamadım. bunların markası steve madden. ama o mağazada da göremedim.