24 Eylül 2015 Perşembe

görmek..


Körlük kitabının devamı olan bir kitap aradan 4 sene geçmiş. Kitapta paragraf yok, hatta cümleler de aşırı uzun. Karşılıklı konuşmalar bir cümle içinde devam ediyor, büyük harften diğerinin konuşmaya başladığını anlıyoruz. 

Bir Başkent'te seçim günü çok yağmur yağdığı için kimse oy kullanmaya gitmez. Ardından yağmur kesilir ve saat tam 4'te herkes sözleşmiş gibi evden çıkar. Seçim sonucuna göre kullanılan oyların yarısı boş oydur. Daha sonra seçim tekrarlanır. Bu kez kullanılan oyların %80' i boş oydur. Boş oy ya da beyaz oy atmak da anayasal bir haktır. Devlet bu konuyu araştırmak üzere ajanlar görevlendirir insanları sorgular veya topluma karışarak bilgi almaya çalışır ama kimse oyunu kime verdiğini söylemez. Sonra bir gün insanlar itiraf eder gibi beyaz bayraklar açarak oyunu belli eder. Hükümet buna kızar ve insanları cezalandırmak için Başkent'i başka bir şehre taşıma kararı alır. Tüm hükümet binaları boşaltılır, şehre giriş ve çıkışlar kapatılır, polis ve jandarma şehri terk eder. Bu bir ceza olarak planlanır ama insanların günlük hayatı bundan neredeyse hiç etkilenmez. Hükümet metroda bir bomba patlatır ve bunun beyaz oy örgütünün faaliyeti olduğunu hatta bu olayların 4 yıl önceki körlük salgınını başlatanla aynı örgütün işi olduğunu duyurur. Fakat buna kimse inanmaz. O anda cumhurbaşkanı, başbakan ve içişleri bakanına bir mektup gelir. Mektubu yazan 4 yıl önceki körlük salgınındaki ilk kördür. Olayların o olayda kör olmayan doktorun karısının planı olabileceğini o esnada kadının bir cinayet işlediğini söylemektedir. İçişleri bakanı bu olayı araştırmak üzere bir komiser, bir müfettiş ve bir polis memurunu şehre gönderir. İlk kör karısı ile boşanmıştır ama diğerleri birbiri ile görüşmeye devam etmektedir. Hepsinin adı ve adresini verir. Komiser doktorun karısı ile konuştuğu anda onların masum olduğunu anlar. Diğerleri ile yapılan görüşmelerden de bir sonuç çıkmaz. Yapılan görüşmeler beyaz oy değil cinayet üzerine gerçekleştirilir. Olaydan rahatsız olan komiser 2 memurdan habersiz doktor ve karısı ile görüşmeye giderek onlara herşeyi anlatır ve içişleri bakanının bir şeyler planladığını, hazırlıklı olmalarını söyler. İki memur görevden alınarak geri çağırılır ve 5 günün sonunda gazetelerde bu grubun fotoğrafı yayınlanarak suçlular olarak lanse edilir. Bundan bahsetmeyen yalnızca 2 gazete vardır. Komiser onlardan birine giderek bir mektup verir. Mektupta şehre geri döndüğünden beri yapılanlar anlatılmaktadır. Mektup yayınlanır fakat daha öğlen olmadan gazete toplatılır. Bunun üzerine insanlar yazının fotokopisini dağıtmaya başlarlar. Komiser geri çağırılır ancak dönmez. İçişleri bakanı görevden alınır. Bir adam yollayarak onu öldürtürler. Aynı adam doktor ve karısını da öldürür. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder