31 Ocak 2018 Çarşamba

ocakta bitenler..

sephora rose eye mask: şu göz maskeleri değişik hissettiriyormuş doğrusu. ilk defa kullandım. mucize yaratmadı, hatta göz altlarım biraz morardı gibi geldi.

royal honey propolis enrich cream: bu bal serisinden baya bir tester var elimde. üstelik de hepsi farklı türmüş.

gene hafif yapılı görünen ama yoğun bir krem. aslında ilk kullandığımda yüzüm sivilcelenmeye başladı. ya dönemsel ya da ağır geldi.

the face shop avokado maskesi: baya yoğun bir maskeymiş bu. hatta içinde krem gibi baya kalmıştı.

snp animal panda mask: kore kozmetik ürünleri meğersem bolca ülkemizde satılmaktaymış. bu ürünü türkiye'den aldım. gene içinde bolca ürün var. 2 kere çok rahat kullanılabilir. beyazlatıcı etkisini pek görmedim ama bunun için tek kullanımın yeterli olmasını beklemek imkansız.

diğer maskelerden farklı olarak yüzümü daha yapış yapış yaptı.

sephora primer: hayatımda ilk defa primer kullandım. gündüz kremi niyetine kullandım ve bence doğru tercih. zaten bb krem kullanıyorum üstüne.

clinique pep-start nemlendirici: pep start serisini sevdim aslında. hele bu ürün baya bereketli idi. evdeki krem stokları bitince tekrar alabilirim.

the body shop glazed apple lip butter: bunu bitirmem 3 sene sürdü herhalde. çok bereketliydi. tekrar alasım yok.

calmin cheek patch: bu da made in korea. türkiye'de var mıdır bilmiyorum. yanaklar için soğuk pres gibi bişe.

isana kuru şampuan: işini yapıyor ama kokusundan pek memnun değilim. fiyat/ performans olarak hiç fena değil ve batiste'nin yarı fiyatına bile değil.

brazillian blowout saç kremi: şampuan çok önce bitmişti. bunu da yeni bitirdim. saçım biraz düzleşti bu dönemde o doğru. ama mükemmel düzlük değil. zaten saçımı kuruturken taradığım için bile olabilir. yani işe yarıyor mu bilemeyeceğim.

nuxe shower oil: bunun kokusu belli belirsiz ama bu duş yağı mantığını sevdim. kremini sürüp çıkıyorsun gibi. kış için ideal özellikle.

tek sorun çok bereketsiz oluşuydu. 3 kullanımda bitti.

bbw tahiti island dream: değişik bir koku bu. ağır ama sevdirdi bana kendini. ki ağır kokuları sevmem.

gülsarayı gül suyu: seviyorum gül suyunu. gene alıcam ama bu marka mı alırım emin değilim.

sephora green tea eye mask: bu maskeler işe yarıyor mu bilmiyorum.

l'occitane precious eye balm: göz altlarımdam memnun değilim bu aralar. o yüzden testerları göz kremlerinden seçmiştim ama mucize yarattı mı emin değilim.

sea mineral moisture: bu şampuan tuzsuzdu ama ben gene de krem kullandım. saçım şu an değişik bir hal aldı. uçlarında boya var ve uzun süredir kestirmedim. yani aşırı kuru, dipleri ise sık yağlanıyor. bu şampuan uçlarına iyi ama diplerine temizlemeye yetmedi.



loccitane dry skin hand cream: bu kremleri ufak oldukları için çantaya atmayı çok seviyorum. ama bu çok yağlı. sürdükten sonra emilimi uzun sürüyor. sür çık olmasını daha çok seviyorum el kremlerinin.

loccitane amande shower oil: yoğun bir badem kokusu var. bir süre sonra bayıyor. ben bunu nuxe duş yağı gibi bişe sanmıştım ama bu duj jeli tarzı köpüren temizlik amaçlı bir ürünmüş.

skinfood yuja water whitening ampule mask sheet: bu daha kuru bir maske. beyazlatıcı olduğundan yüzümdeyken hafiften bir yanma da hissettirdi.

nuxe nexellence detox gece kremi: ağır bir krem bekliyordum ama daha hafif, kolay eminlen bir krem. belki de kış mevsiminde olduğumuzdandır.

skinfood egg white perfect nose kit: ilginç bir kit. 3 aşamalı.

1. aşama nemli bir pamuk parçası, en etkili parça oydu bence.

2. aşama burun bandı, biraz kuruydu ve pek etkili bulmadım.

son aşama ise bir tür nemlendirici.

1. aşamayı tek başına satsalar alabilirdim ama diğerleri gereksiz geldi.

her parça 15-20dk bekletme içeriyor. aslında eğlenceli sayılır.

loccitane ultra rich cream: vücut için olduğunu yazmışlar ama biraz ağır buldum. emilimi çok zor oldu mesela.

sine pil bio complex krem: bu krem içindeki salyangoz özü ile tüyleri azaltma iddiasında. ben gayet nemlendirici olarak kullandım. kokusu damla sakızı gibi ve yapısı hafif, kolay emiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder