eylülde bitenler..

mask of magnaminty: buna da yazık oldu. aslında son kullanma tarihi 2 ağustos'tu, bol bol kullanmaya çalışıyordum. ama işte tatil falan derken unutmuşum. geldiğimde bu haldeydi. keşke dolaba koysadım, daha yarısı duruyordu.

kullanabildiğim kadarıyla fena değildi, nane ve çikolata karışımı gibi geldi ama mucize yaratmadı. muhtemelen tekrar alamam zaten.

missha dong baek gold şampuan: numune diye verdi bunu kadın ama saçımın yarısına bile yetmedi. haliyle hiçbir şey anlamadım.

bath and body works sweet cinnamon pumpkin: kokusu mükemmel değildi. hep aynı şey oluyor bbw'da. kokudan kafam karışıyor.

bbw leaves mum: bu leaves sanırım en sevdiğim koku. tarçınlı hoş bir aroması var. ne kadar uzun süre yansa da baymıyor.

missha super aqua refreshing cleansing foam: o paketin içinde köpük nasıl ola ki diye düşünüyordum ama gerçekten köpük. fena değildi. çok çok kurutmadan güzel köpürten bir yapısı var. büyük boyunun fiyatı makulse denenebilir.

batiste kuru şampuan: ben bunu baya seviyorum. ilk sıkıldığında çok beyaz oluyor ama sonra geçiyor. tekrar alabilirim.

gandhi..

http://unutulmazfilmler.co/gandhi-k1-sgplus.html

ilham verici bir hayat hikayesi.

buff..

aslında bir parça kumaş için hala çok pahalı ama bu kez 15tl'ye aldım. nihayet içime sinen bir buff buldum. gerçi öbürü de tshirtüme uyuyordu. bu buff olayı meğer ne meşhur olmuş da haberimiz yok. bodrum'da nerdeyse her dükkanda satılıyordu.

charro..

http://www.izlebizle.net/charro-1969.html

elvis dışında hiçbir şey yok bu filmde. o da tek şarkıdan ibaret. kovboy filmlerinden nefret ederim zaten. bu da klasik kovboy filmi.

network..

http://unutulmazfilmler.co/network-sebeke-k3-sokru.html

başta biraz sıkıcı gibi ama yaptığı sistem eleştirisi çok sağlam. peygamber howard olarak lanse edilmiş ama asıl gerçekleri max söylüyor. gerçekten de televizyonla yetişen bir nesiliz ve sonunu tahmin ettiğimiz senaryoları yaşamaya çalışyoruz. sıkılınca kanalı çeviriyoruz.

h&m papies..

fiyatı:69,99tl.

dolgu topuk olmasına rağmen ince topuk hissini veriyor. genelde h&m ayakkabılarını rahatsız bulurum ama bunları sevdim gibi şimdilik.

görmek..

Körlük kitabının devamı olan bir kitap aradan 4 sene geçmiş. Kitapta paragraf yok, hatta cümleler de aşırı uzun. Karşılıklı konuşmalar bir cümle içinde devam ediyor, büyük harften diğerinin konuşmaya başladığını anlıyoruz. 

Bir Başkent'te seçim günü çok yağmur yağdığı için kimse oy kullanmaya gitmez. Ardından yağmur kesilir ve saat tam 4'te herkes sözleşmiş gibi evden çıkar. Seçim sonucuna göre kullanılan oyların yarısı boş oydur. Daha sonra seçim tekrarlanır. Bu kez kullanılan oyların %80' i boş oydur. Boş oy ya da beyaz oy atmak da anayasal bir haktır. Devlet bu konuyu araştırmak üzere ajanlar görevlendirir insanları sorgular veya topluma karışarak bilgi almaya çalışır ama kimse oyunu kime verdiğini söylemez. Sonra bir gün insanlar itiraf eder gibi beyaz bayraklar açarak oyunu belli eder. Hükümet buna kızar ve insanları cezalandırmak için Başkent'i başka bir şehre taşıma kararı alır. Tüm hükümet binaları boşaltılır, şehre giriş ve çıkışlar kapatılır, polis ve jandarma şehri terk eder. Bu bir ceza olarak planlanır ama insanların günlük hayatı bundan neredeyse hiç etkilenmez. Hükümet metroda bir bomba patlatır ve bunun beyaz oy örgütünün faaliyeti olduğunu hatta bu olayların 4 yıl önceki körlük salgınını başlatanla aynı örgütün işi olduğunu duyurur. Fakat buna kimse inanmaz. O anda cumhurbaşkanı, başbakan ve içişleri bakanına bir mektup gelir. Mektubu yazan 4 yıl önceki körlük salgınındaki ilk kördür. Olayların o olayda kör olmayan doktorun karısının planı olabileceğini o esnada kadının bir cinayet işlediğini söylemektedir. İçişleri bakanı bu olayı araştırmak üzere bir komiser, bir müfettiş ve bir polis memurunu şehre gönderir. İlk kör karısı ile boşanmıştır ama diğerleri birbiri ile görüşmeye devam etmektedir. Hepsinin adı ve adresini verir. Komiser doktorun karısı ile konuştuğu anda onların masum olduğunu anlar. Diğerleri ile yapılan görüşmelerden de bir sonuç çıkmaz. Yapılan görüşmeler beyaz oy değil cinayet üzerine gerçekleştirilir. Olaydan rahatsız olan komiser 2 memurdan habersiz doktor ve karısı ile görüşmeye giderek onlara herşeyi anlatır ve içişleri bakanının bir şeyler planladığını, hazırlıklı olmalarını söyler. İki memur görevden alınarak geri çağırılır ve 5 günün sonunda gazetelerde bu grubun fotoğrafı yayınlanarak suçlular olarak lanse edilir. Bundan bahsetmeyen yalnızca 2 gazete vardır. Komiser onlardan birine giderek bir mektup verir. Mektupta şehre geri döndüğünden beri yapılanlar anlatılmaktadır. Mektup yayınlanır fakat daha öğlen olmadan gazete toplatılır. Bunun üzerine insanlar yazının fotokopisini dağıtmaya başlarlar. Komiser geri çağırılır ancak dönmez. İçişleri bakanı görevden alınır. Bir adam yollayarak onu öldürtürler. Aynı adam doktor ve karısını da öldürür. 

h&m alışverişi..

bluz: 49,99tl.

h&m güzel bişeye dönüşmüş, sonbahar alışverişini seviyorum sanırım. gerçi hala yaza veda edesim yok.

50tl ve üzeri alışverişe 10tl indirim çeki veriliyordu. bu arkadaşı sırf bunun için aldım. kendisi 2,99tl

the monuments men..

http://720pizle.com/izle/altyazi/the-monuments-men.html

güzel filmdi. biraz oceans eleven gibi. ama onun 2.dünya savaşı versiyonu. bu kez ekibimiz nazilerin bütütn avrupa'dan çaldığı sanat eserlerini geri almaya çalışıyor. tüm kadro tanıdık. gerçi hugh bonneville ilk ölen isim oldu. zaten downton abbey'i özledim, biraz daha izlesek iyiydi.

based on a true story imiş o iyidi, onun dışında buram buram amerika reklamı.

minyonlar..

http://jetfilmizle.com/minyonlar-2015-turkce-dublaj-full-izle.html

çok şirinler yahu. kesinlikle kendi çizgi filmlerini hak ediyorlardı. dilleri çok acayip. keşke böyle minyonca diye sözlük falan olsa.

scarlet'i de beren saat seslendirmiş, değişik.

en güzeli bu film vizyonda oynuyor şu an ve ben evde izledim bile.

i, frankenstein..

http://www.turkcealtyazili.com/i-frankenstein-olumsuzlerin-savasi-2014.html/2

aslında filmde bir çelişki var. dr. frankenstein hem yaratıcı gibi, hem de bu yaratığa frankenstein diyorlar. karşık.

yvone da baya meşhur oldu yahu chuck'tan sonra. nereye baksam karşıma çıkıyor.

watsons indirimi..

bu le petit marseillais markasını ne zamandır merak ediyordum. bayram indiriminde duş jelleri 1 alana 1 bedava olunca aldım. tanesi 9,50tl idi. kampanya olmasa bence bir duş jeli için fazla pahalılar.

bu da migros indirimden.

danny collins..

http://unutulmazfilmler.co/danny-collins-k2.html

müthiş bir filmdi.filmin en güzel yanı da 30 yıl sonra gelen mektup hikayesinin gerçek oluşu.

django unchained..

http://unutulmazfilmler.co/django-unchained-zincirsiz-k2-sokru.html

normalde kovboy filmlerini sevmem ama bu fena değildi.  hele sonu baya iyi olmuş. tarantino işi olduğu belli. şu leonardo'ya da hala oscar vermediler ya. yazık yahu.

bi de bu oynatıcıyı çok sevdim. 3 hafta önce filmin yarısında bilgisayarı kapatıp gitmiştim. açınca kaldığı yerden devam etti.  müthiş bişe

ek paheli leela..

http://hintfilmi.net/ek-paheli-leela-2015-izle.html

film güzel ama çeviri çok kötü. şu ana kadar izlediğim en kötü çevrilmiş film olmalı. google translate bile muhtemelen daha iyidir.

filmin son anda ters köşe yapmasını sevdim. zaten leela'nın kocası iyi adamdı. onu kötüye nasıl dönüştürecekler diye merak ediyordum. baştaki hikayeler birbirinden çok kopuktu. 4 farklı hikaye vardı. geçmişteki yüzler de uyuşmayınca başta bağlamakta baya zorlandım.

thelma& louise..

http://720pizle.com/izle/altyazi/thelma-louise.html

thelma tam bir gerizakelı. aptal sarışın tabirinin yaşayan örneği. louise'in adamı öldürmesine sebep olan, parayı çaldıran bir gerizekalı. louise de esmer olmalıymış bence. hani vardır ya böyle gerizekalı arkadaşlar, arkasını toplamanız gereken. öyle bişe.

film güzeldi, tamam sonu belli ama oyunculuklar iyiydi şimdi. akşam akşam kızdırdı beni.