30 Mayıs 2015 Cumartesi

secrets&lies..

http://unutulmazfilmler.com/secrets-lies-sirlar-ve-yalanlar-k2.html#izle

çok durağan bir filmdi. bu zenci kadın diğerinin kızı. 15 yaşındayken doğar doğmaz evlatlık vermiş, iyi de olmuş. öbür kız ortada. varoşlarda yaşıyor ve çöpçü olmuş. bu ne güzel okumuş, zone 1'de muayenehanesi var. kadın aşırı histerik zaten onunla ömür geçmez.

london havası almak için iyi bir film, o aksan olsun, holborn tube station, sütlü çaylar..

27 Mayıs 2015 Çarşamba

what if..

http://unutulmazfilmler.com/what-if-ya-asksa-k2.html#izle

gene saçma romantik bir filmle karşı karşıyayız. hayır anlamdığım filmin en çirkin kızına niye bütün erkekler aşık. kız kardeş orda ateş parçası gibi dururken geri çeviriliyorken hem de.

26 Mayıs 2015 Salı

bubble tea..

chai tea out, bubble tea in. ama bence o kadar da güzel değil. jelibon kıvamında aromalı topları içeceğin içine atmışlar. bitiremedim dahi..

25 Mayıs 2015 Pazartesi

whittard çay..

whittard black tea: £5,50

whittard markası regent üzerinde. kendi karışımları da var ayrıca çay aksesuarları da satıyor.

bir de sıcak çikolata aldım. birkaç çeşit vardı. rocky road flavour aldım. marsmellow ve vişne aroması iddiasında.
£6

24 Mayıs 2015 Pazar

superdrug..

burda sadece marka olarak bildiğimiz superdrug'ın orda mağazası var.

sabun: 0,52€

23 Mayıs 2015 Cumartesi

güzel hırka..

200küsür poundluk fiyatı sebebiyle bırakmak zorunda kalsam da güzeldi..

22 Mayıs 2015 Cuma

dr. pepper..

ne iğrenç bir şeymiş bu. acıbadem tadı var resmen. bir daha asla.

21 Mayıs 2015 Perşembe

m&s foods.

sanırım bir insan hiç bir şey pişirmeden sadece alışveriş yaparak yaşamını sürdürebilir, akla gelebilecek her yemek hazır olarak satılıyor.

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Kings Cross Station..

Harry Potter turuna katılamadım. Hem çok pahalıydı, hem de yeri baya uzak, tek başıma cesaret edemedim. Ama hergün geçtiğim King's Cross istasyonuna uğramamak olmazdı.

Bütün olay şu pozu verebilmek için.



bu da anısı

buraya kadar gelmişken bir de tshirt aldım. £19,99

11 Mayıs 2015 Pazartesi

lush alışverişim..

lush kapandı ama kalplerimizde yaşıyor Regent Street üzerinde sağ tarafta dükkanı görür görmez daldım. Mask of magnamity zaten burdayken de alamadığım bir üründü, hemen kaptım.

£5,50 sanırım burdayken daha pahalı idi.

çikolata ve naneli gibi.

new katı şampuan £5,75

son kez bir alayım dedim. bana kalsa stoklardım bile ama son kullanma tarihi diye bir şey var.

vanishing cream ve enzymion da bonus oldu. bunları alıp kadına tester da istiyorum dedim. ne tür deyince aklıma ilk cilt bakımı geldi. o da madem mask of magnamity aldın yanına da bu kremleri kullan dedi.

kremi kullanmaya başladım hemen. iyi geldi. su bazlı nemlendiriciler artık yetmiyor bana bu güzel oldu.

10 Mayıs 2015 Pazar

crumbles& doillies..

meşhur bir yer olduğunu sanıyordum ama çok bilinmiyor gibi. banana republic'in yanından sağa dönünce mavi bir pasajın içindeki ufacık bir dükkan.

cupcakeler fena değildi, arkadaki vişneli olanı daha çok sevdim öndeki red velvet cake.

ama öyle aman aman dünyanın en güzel cupcakeleri falan diyemem.

9 Mayıs 2015 Cumartesi

8 Mayıs 2015 Cuma

londra 6.gün..

Artık turist olmaktan sıkıldım, sırt çantamı ve fotoğraf makinamı bıraktım. Günün olayı Notting Hill ve cumartesileri kurulan Portobello pazarı. Northern ile Kings Cross, Piccadilly ile Holborn, Central ile Notthing Hill Gate. Çıktığımda yağmur yağıyordu. Geri gir Bond Street Dorothy Perkins şemsiye al, tekrar Notthing Hill Gate. İyiki almışım deli gibi yağdı.

Çıkışta sadece kalabalığı takip ettim. Pazarın ne tarafta olduğunu bilmiyordum ve haritamda görünmüyordu. Kalabalığı takip etmek yetti. Antikacılarla dolu burası gerçekten de. Ama çanak çömlek almaya gelmedik buraya. Takı falan baktım ama güzel şeyler pahalı, zaten başkasının eskisini kullanma fikri bana göre değil. Vintage insanı değilim.

Renk renk boyanmış evleri de gördüm, evet. Ama niye bu kadar abartılmış anlamıyorum, aynısı Kentish'te de var. Yiyecekler güzeldi.
Domatesli-otlu tart yedim, gerçekten çok güzeldi. ben alırken teyze sıcak sıcak yapıyordu. Dönüşte orada müthiş bir kuyruk vardı, çikolatalıdan da almadığıma pişmanım.

Paella yedim. En merak ettiğim şeydi seafood paella. Ama o kadar da sevmedim. Pilavı biraz kuruydu.

Churro yedim. Güzeldi, tad olarak lokmanın farklı şekillendirilmişi üstünde toz şeker serpip bandırmalık çikolata veriyorlar. Çikolatası çok dandikti. Daha koyu kıvamlı, benmari eritilmiş bir çikolata da çok yakışabilir. Bir de bunu aldığımda çoktan doyma sınırımı aşmıştım bile. Hatta bardağım yarısını 1 saat kadar elimde dolaştırdım, atmaya da kıyamadım. İyiki de atmamışım. Daha midemde yer olsa ev yapımı devasa hamburgerlerden, falafelden ve Berlin usulü dönerden de yiyesim vardı.

Öğleden sonra güneş de açtı, ortalık da iyice kalabalıklaşmaya başladı. En son bir tezgahtan anahtarlık aldım. 6 tanesi £5. Hediyelik işini böyle hallettim.

Sonrasında London Bridge'in altındaki Borough Market'e gitme planım vardı ama pazar ortamından öyle sıkıldım ki vazgeçtim.

7 Mayıs 2015 Perşembe

twinings alışverişi..

vanilla tea: £3

yoğun vanilla tadı var. sevdim gibi. sütlüsü de güzel oldu

rose garden black tea £6

kokusu çok güzel. gül aromalı şeyleri severim zaten. içinde piramit poşetler var.

gene se siyah çayın ağırlığı hissediliyor. keşke sadece gül çayı yapsalarmış.
fudge melts green tea £3

karamel kokulu bir yeşil çay. tadı çok çok farklı değil. koku insanı kandırıyor sadece.

jasmine green tea £1,70

fena değil. jasmin aroması niye bu kadar meşhur anlamadım. hatta saf yasemin çayı da vardı ama aşırı pahalı bulmuştum.
apple,cinnamon& raisin tea £3
 aldıklarım içinde en vasat bulduğum bu oldu. lipton elma çayı daha yoğun bir tat veriyor.
spicy chai £3

chai tealeri baya sevdim. bunlardan stok yapmak lazımmış. 2/3 bardak suyla demlenip üzerine 1/3 bardak süt ekleniyor.
intensely buttermint £2,50

nane çayını seveceğimi düşünmezdim ama bunu sevdim. bunda da hafif bir vanilya/karamel kokusu var.

jasmine earl grey £6

bollywood chai latte £4,50

chai latte ile chai tea arasında ne fark var anlamadım. ikisine de bayıldım o ayrı.

nutty chocolate £3,50

işte en sevdiğim. aslında tadı çikolata gibi değil. hatta ağır bile denebilir ama demleyince buram buram çikolata kokuyor.

apple& elderflower £3,50

poşet içindekilerin en vasatı. apple&raisin'den daha iyi ama gene de lipton elma çayını tercih ederim.
mango& lychee green tea £1,70

işte en sevdiğim. mango ve lycee zaten tadını da kokusunu da sevdiğim şeyler. bir de yeşil çayla birleşmiş daha ne olsun.

caramel redbush chai latte £3,50

bunu da sırf chai latte olduğu için sevdim. güzel kokuyor ve sütle yumuşak içimli bir şey. ama seçecek olsam diğerlerini tercih ederim.

rooibos flavoured with orange and cinnamon £ 8

güzel bir şey bu. kokusu çok yoğun. tadı da yoğun. yukarıdaki çaylarda koku çok yoğundu. ama tad yoğun değildi, bunda tad da yoğun.
hediyesi:

peppermint güzel bir şey. buttermint daha iyi ama.

redbush çok kötüydü. iyiki almamışımm,içemedim bile.

londra 5.gün..

Günün etkinliği Twinings dükkanına gitmekti. 1-2 kişinin tek istediği sadece Twinings marka çaydı. Dükkan Temple istasyonuna yakın. Piccadilly ile South Kensigton'a, orda District veya Circle ile Temple'a. Aslında bunca dolaşmaya hiç gerek yokmuş. Holborn'dan Kingsway boyunca aşağı yürüsem zaten varacakmışım ama daha acemiydim.

Dükkan Tube Station'a yakın zaten. Ufacık bir dükkan. Doğrusu daha büyük bir yer bekliyordum. Çeşit çeşit çaylar var. Kavanozlardan kokusuna bakıyorsun veya istersen demlettirip tadına bakabilirsin. Zaten özel tarife göre soğuk veya sıcak çaylar da var.

Çıkınca St. Paul'e yürüdüm. Kraliyet düğünlerinin yapıldığı kilise. Her zamanki gibi burayı da Japonlar basmıştı. İçeri girmek için sıra vardı ve paralıydı, tabi ki girmedim.


Onun yerine yemek yedim. Günün menüsü M&S Foods'tan tavuklu mısırlı sandviç. Ekmek yiyince doyuyorum yahu, gerisi hikaye.


 Millenium Bridge üzerinden nehri geçtim. Bence yaratıcı bir çalışmaydı. Duyduğuma göre Holborn ile Temple arasına bir metro hattı daha yapılacakmış. Bence gerekli.

Karşıda Shakespeare'in Globe Tiyatrosu var. Tiyatronun içine girmek paralı. Aslında tiyatronun içini gezmek değil ama orada bir oyun izlemek istemiştim. Maalesef benim orada olduğum tarihlerdeki bütün oyunlar doluydu. Bir daha gitme şansım olursa önceden rezervasyon yaptırmak lazım.
Hediyelik dükkanı Shakespeare sevenler için bir cennet olabilir. Alıntılarla yapılmış tshirtler, magnetler vs. Aslında güzel bir kitap veya Macbeth alıntılı bir tshirt almak istedim ama beğenmedim. Kitaplar ufacıktı.

Yanında Modern Tate var. İlginç bir şekilde burayı daha çok sevdim. Fotoğraf makinam yanımdaydı ve madem burdayım bari doku çalışayım dedim. Eğlenceliydi. Oradan Southbank yolu ile London Bridge'e kadar yürüdüm. Bu gerçekten güzel bir yürüyüş yolu, fotoğraf çekenler, koşanlar, turistler vs..

Akşam nihayet fish and cips yedim. Balık güzeldi, sanırım alabalıktı. Aslında bir numarası yok. Kılçıksız balığı kaplayıp kızartmışlar,yanında da patates kızartması. Tower Hill'in yanındaki büfeden aldım. Geçen gelişimde aklımda kalmıştı zaten, herkes ordan alıyordu. £7 ödedim.