31 Temmuz 2012 Salı

iphone kılıfı..

böyle kılıflar buralarda da satılsa, mümkünse 5tl falan olsa. zilyon tane alıp, değiştire değiştire kullansak..





bunu da sırf homer için alabilirim. tabi iphone 4 için olursa..

facebook..

bu sefer gerçekten bırakacağım..

beshka ayakkabı..

bu ayakkabıyı sırf h&m' deki ayakkabıya benziyor diye aldım. sonra eve geldim. giyilmez ki bu dedim.

1. ayağımı sıkıyor
2. beyaz, kombinlemesi çook zor.
3. dantel, kombinlemesi daha zor.
4. altı çok ince.

ee madem öyle niye aldım? bu dükkanda iki ayakkabıyı birbirine tutturmuyorlar mı? uyuz oldum. güzelce giyip 2 adım yürüyemiyor insan. hadi 20lira falan olsa neyse. pahalıydı da soyka.

ertesi gün hemen gittim geri verdim. 62,95tl idi fiyatı. beğenen olursa ankamall bershka mağazasına bir adet 39 numara bıraktım..


bu arada dün akşam bilgisayarım açılmadı. eyvah dedim gene bozulacak. setup falan bir yerlere girdim. biraz kurcaladım. düzeldi sonra. ay nasıl mutluyum şu an.

30 Temmuz 2012 Pazartesi

güzel ayakkabı..

sence bu ayakkabıdan ankara' da bulunur mu? kendisiyle küçük çapta bir aşk yaşıyoruz da..

alyans fikri..

alyans için ne güzel bir fikir değil mi? kenarlarını biraz daha yumuşatsalar alınır bence..

29 Temmuz 2012 Pazar

2012 londra olimpiyat oyunları açılış seromonisi..

izledim. fena değil. ingilizler ne kadar ünlü olmuş kişi, film, müzik, edebiyat vs varsa kullanmışlar. bir sonrakini bizim yapmamız gerekse kimi çıkarırız insan düşünmeden edemiyor.

meşale olayını sevdim. geçit töreni boyunca o çanaklar ne ola ki diye düşünüp durmuştuk.

geçit törenini sevdim. biraz sıkıcıydı ama afrika' da ne çok ülke var öyle. bir de honkong çin ile prc çin diye 2 çin çıktı. harbi ayrı mı bunlar.

ama her şeye rağmen asıl tepkim budur benim. sen ne kadar ünlü adam varsa çıkar da bi doctor' a değinme. benim için en ingiliz şey doctor' dur. bi ara tardis' in sesi duyulmuş diyorlar ama ben farketmedim..


o kadar da hazırlanmışlar.

90ların efsane deseni..

bi ara ne modaydı bunlar. çocukluğumun deseni. herkeste vardı herhalde. ben biraz kirli çıkıyım böyle. bazı şeylerden kolay kolay vazgeçemem. ama artık veda vakti..

bu arada trt' de 80ler dizisi var ya çok özeniyorum ya biri de 90lar yapsa. walla düzenli seyircisi olucam.

beypazarı gezisi..

insan oraya kadar gider de bi beypazarı evi çekmez mi? çekemedim walla. hem çok kalabalıktı. iyi bir poz görmedim. hem de biraz unuttum. elimde sadece bu kurular var.

bu arada beypazarı' na giderseniz bu fırınlarından birinden tek pişmiş kuru alın, tereyağlı yumuşacık kurabiye- poğaça arası nefis bişi. hele bir de sıcağını yakalarsanız of of of..

sonra çarşıda bir dükkan var( adını unuttum) bol zeytinyağlı sarma yiyin. hem orda yedik, hem eve getirdik, daha fazla almadığımıza pişmanım.

sonra 80 katlı, çok tatlı baklavadan yiyin. ben çıtır çıtır değil de yumuşak ev baklavası severim. siz de benim kafadansanız mutlaka deneyin.

çarşıdan domatesli erişte alın. bence normalinden daha güzel.

çarşıda havuç suyu için.

dut alın mevsimiyse.

meyve kurusu satıyorlar. ondan alın denişik bişi.

çarşının sonunda bi ağaç var. yıldırım düşmüş. gövdesinin %90' ını kaybetmiş ama hala yaşıyormuş, yok yüz şekli varmış. hiç takılmayın. bence bişeye benzemiyor.

vaktiniz varsa 5km falan içerde beypazarı maden suyunun fabrikası var. bu kadar yemişken üstüne iyi gider..

h&m alışverişim..

gözlük: 19,90tl. biliyorum biraz abartılı bir model ama arada takarım belki çeşit olur.

yalnız kayıyor sürekli. bu sorunu çözmem lazım.

topuz tokası: 4,95tl. bunu ne zamandır istiyordum. karşıma çıkınca aldım. 2 boydu. diğeri 5,95ti. bunu aldım. daha sonra c&a' da büyük boyunu 5tl' ye gördüm. almak isteyenler bence oraya baksın.

at kuyruğu tokası: 6,95tl. bunu takar mıyım emin değilim. at kuyruğu yaptığımda kancalı lastikleri kullanıyorum. bunlar kayıyor. aldım gene de. resimde bir türlü durduramadım. üstü metal bir zımbırtı.

28 Temmuz 2012 Cumartesi

diy bilezik..

bunu ben yaptım.

fikir pinterestten.

aslında yaparken o kadar uğraştırdı ki lanet olsun ver 5-6lira al çık dedim.

şimdi evde bi tomar misina var ya misinayla yapayım daha profesyonel durur dedim.

bi kere o kadar boncuğu dizmek zor. tek tek, minik minik. 6 sıra boncuk 1 saatimi falan aldı. uçlarına da kağıt klipsi falan taktım bi acayip.

dizdikten sonra ördüm. örme işi en zevklisi. 6sn falan sürüyor zaten.

sonra misinayla en zoru ucunu kapatmak. annemden öğrendim. yakarak kapatılırmış. yaktım, evdeki kapatan uca küçük geldi. biraz daha yaksam kopacak diye korkuyorum. bi ucu zar zor kapattım. sonunu kapatamıyorum. kısa bırakmışım, düğüm atılmıyor. uzun olmuş zaten; açıcam, onca emeğime yazık.

bunu olduğu gibi bırakıp ipe geçtim. ipe dizmek daha zor. iğneyle diziyorum. o da boncukların yaırısı iğneye sığmadığı için tek tek yapıyorum. bu arada saat 3:30 falan oldu. en son 3. diziyordum patır patır bütün sıra döküldü. ip düğümden çözülmüş. zaten uykum var. öylece bırakıp yattım.

sonraki gün tekrar elime aldım, dayanamadım, hem beyaz iple yapayım dedim. düğümü sağlam attım. tam 2. yi bitiriyordum ki bu sefer de ip koptu. ohoo dedim.

sonra gözüme bu misinalı takıldı. onca emek verdim diye bozmaya kıyamamıştım. biraz uğraştım, yarısını boşalttım. düğüm falan attım. ta taa..

fikir buydu.

yapmak isteyen olursa tarif vereyim. bileğinizden biraz uzun misina kesin 6 tane. boncuk dizin. 2 2 örün. 3lü de olabilir istediğiniz kalınlığa bağlı. aslında sağlam bir iple kolye de olabilir.


marshmellow..

güzel duran ve basit bir tatlı fikri..

27 Temmuz 2012 Cuma

kulak küpe..

bu gördüğüm en ilginç küpe olmalı..

güzel tunik..

plajda giymelik güzel olurdu aslında, 109 euro olmasa..

aoç hayvanat bahçesi..

ne zamandır gitmiyorum. en son gittiğimde okuma yazma bilmiyordum. öyle diyeyim ben sana. sevmiyorum. geçen bizim fıstığı götürdük o da sevmedi. yıllardır gitmediğime de üzülmedim.

kafeslenmiş hayvanlar hoş değil. fotolardan memnun değilim aslında.


zaten hava sıcak. hayvanlar mayışmış, bi kısmı hiç çıkmamış, bazı kısımlar çok kokuyor.

kafestekileri pek çekmedim o yüzden.
parkın en sevimli karesi buydu. kartal kafesinin yanında bunlar. kafes de delikli. acaba birbirlerinde sataşıyorlar mı?

o değil de siyah beyaz olanı kapıp eve götürebilmeyi, saatlerce kucağımda sevebilmeyi öyle isterdim ki.



aha aha bi de bunlar var. bu sene ankara' da bir dinazor modası aldı başını gidiyor ya du bakalım..

seashell koalas..

ee yapılır ki bu. evde milyonlarca deniz kabuğu var. hala da plajda toplarız.

güzel ayakkabı

klasik bir ayakkabı ama istiyorum. hele bir de kırmıızı oje alıp tabanları boyansa..

26 Temmuz 2012 Perşembe

ttnet..

wayy be 7senedir aktif internet kullanıcısım:)

diy iskender..

hazır evde pide de var.

pideyi küp küp kesiyoruz, biraz bayat ve sıkışık olsa iyi olur.

sonra bim' den hazır döner alıp ısıtıp ekliyoruz.

biraz salça sos, biraz tereyağı.

yanına da yoğurt koydun mu tamamdır. 2-3kişilik yemek. hd' de en az 50tl tutar.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

sosyete pazarı alışverişim..

bunları aldım. bi tanesi belden kurdeleli. bu sene moda ya. belki özel bir adı da olabilir. aslında giyer miyim emin değilim. kısa şeyler sevmiyorum biliyorsun. bunun altından atlet de hoş olmaz. 5tl neyse ki.

diğer beyaz tshirt de 5tl. only diye bir markanın. ümitköy pazarında bir stand var. inditex ürünlerinin birebir çakmasını satıyor. etiketler falan da üstünde. mesela geçen sene pull and bear' da gördüğüm tshirtü gördüm. hep small kalmıştı. tezgahı o kadar deşince elime bu geldi aldım.

en sevdiğim de puantiyeli bluzum oldu. rengi tam da resimde göründüğü gibi. tunik gibi uzun, bana bile uzun, hakim yaka, kolsuz gömlek. kolsuz olduğu için belki stajda giymek sıkıntı olabilir ama tatilde filan kesin giyerim çok şirin. yıkanınca falan düzgün bir resim bile çekebilirim.

bu angry birdsler de 2 tanesi 5tl. biraz çakma duruyorlar hatta soldaki tek sıra kaşıyla yağız anadolu gencini daha çok anımsatıyor ama aldım işte.

24 Temmuz 2012 Salı

gordion avm ve indirimler..

inditex grubu biraz alınası kıvama gelmiş sanki. ya da bu gordion avm' ye özgü bir durumdu. pek bir şey almadım ama alınası kıvama gelmişler. 19,90' a düşmüş tshirtler. gerçi ben neyi beğensem 49,90' dı ya o da benim ilginçliğim. bershka' da takı fiyatlarını sabitlemişler. 5,95diye gittim bi ton küpe, bilezik, yüzük aldım. taksam bari de bi köşede kalmasalar.

h&m için gitmiştim aslında o da güzel inmişti ama pek bir şey alamadım. aslında ayakkabı almak için gitmiştim. 5-6 model denememe rağmen hiçbirinin duruşu hoşuma gitmedi. anladım ki h&m' in ayakkabıları bana göre değil. bir gömlek beğendim o da hem içimi gösteriyor, hem kolsuz, hem de yakaları yumuşak. yakası yumuşak olunca yarım saat sonra eciş bücüş oluyor. ya kolalı sert yaka olacak ya da hakim yaka tabir edilen yakasız.

koton' da da çeşit boldu. yalnız sezon başında beğenip her ne hikmetse almadığım gözlük orda da yok. arzu nesnesi oldu benim için delirciim.

aslında sosyete pazarına girdik ordan önce orda 5' e 10' a baya bişey topladığım için biraz nefsimi köreltmiş oldum. ramazan münasebetiyle tahmin ettiğim gibi pazar bomboştu. zaten ümitköy pazarı sıhhıye gibi değil. nispeten daha rahat olur ya. yayıla yayıla gezdim.

bir de zara' nın parfümlerinde biraz gözüm kaldı. çok güzel kokuyor. nerdeyse alıyordum bir tane de evdeki stoklar biraz azalsın dedim. kendime not: evdeki parfümler bitince zara ve claries' e şans verilecek.

deichmann' da bir olaya şahit oldum. küçük bir çocuk "bakar mısınız" dedi, görevli de kısık bir sesle "gene ne var bee" diyip, "buyrun efendim" dedi. demek ki güler yüzlü satıcıların içi o kadar da güler yüzlü değil.


alamadıklarım böyle. aldıklarımı da yazıcam bi ara..

23 Temmuz 2012 Pazartesi

kaset hama..

bunun bir de 4li beyaz kısımları boş olanını gördüm daha güzeldi.

gayet kolay bir model..

22 Temmuz 2012 Pazar

blogcum..

2 haftadır doğru düzgün bir şey yazmadım, farkındayım. ama bir sebebim var.

şimdi ben esasında çocukları çok severim. onlarla ilgilenmek, oynamak falan dünyanın en zevkli şeylerinden. ama daha önce hiç bir çocuğu kendi evimde ağırlamamıştım. kardeşim de yok benim. meğer ne zor şeymiş. şimdi başka yerde seversin edersin, sonra eteğini çırpıp kalkarsın. şimdi tamam oynuyoruz, ediyoruz ama sonra sıkılıyor, ne bilim saçma bişeye takılıyor mesela, ağıdı basıyor. bir de bunu koz olarak kullanıyor, farkındayım. ama o ağlayınca tamam yapsın oluyor. ee çocuk tabi şımarıyor haliyle. tamam annesinden daha iyi bildiğimi iddia edemem ama sonra eşyalarımın yarısını rehin verdim. tepsim, tabağım, bilgisayar sehpamdan, bilimum ıvır zıvırımdan 2 haftadır uzağım. daha odaya pek sokmadık. sonra yemek  yemiyor. tee allam. maaile yesin diye seferber oluyoruz. türlü şaklabanlıklar. bi de elektronik aletler sorun. mesela eğlensin bilmem ne diye mesela bilgisayarda, telefonda bişey gösteriyoruz. ben de yapabilir miyim. yahu bi şeye de elini sürmeyiver ne var. inanır mısın 2 haftadır instagramı açamadım ya. internet zaten sürekli açık 2 resim bakayım diyorum. hemen yanımda bitiyor. ben de yapabilir miyim. zaten nasıl olduysa bir şekilde ailenin bilgisayar uzmanı oldum çıktım. yahu ben sözelciyim bi kere. ordan nasıl tekno bir insan gibi görünüyorum. tamam bi işim düştüğünde kendim halletmeye çalışırım. maalesef benim sorabileceğim kimse yok. ee bu beni dahi yapmaz ki. gidin siz de kurcalayın. bi de oyala diyorlar ama bağartma şunu diyorlar. iyi de karar ver. sonra parkı çok seviyor. çocuk da haklı. evde onu yapma, çok bağarma. daha bu en iyilerinden. annesinin sözünü dinler, hiperaktif falan değil hatta çekingen bir çocuk.

off amma sızlandım. seviyorum aslındaa keratayı. kurstan eve koşa koşa geliyorum mesela. o da beni görünce seviniyor ya neyse, çocuk işi zor iş walla hacı. ah annem benim büyüksün bee..


resim de alakasız oldu ama çaktırmayın.

21 Temmuz 2012 Cumartesi

hayırlı ramazanlar..

off bu sıcakta da zor yahu. günde 17 saat falan açlık susuzluk. kolay gelsin..


bu arada resim olsun diye instagrama, pintereste ramazan, ramadan diye arattım. sonuçları yetersiz buldum. amatör fotorafçı arkadaşlar bunu atlamış.

14 Temmuz 2012 Cumartesi

favori terliğim..

bazen bir şey alırsın, çok seversin ve eskir; sonra aynısından tekrar almak istersin ama bulamazsın ya. işte bundan nefret ediyorum.

bu polo terliklerde aynen bu oldu.

1 sene falan giydim ama tabanları yerinden oynadı. çok aradım ama bulamadım.

13 Temmuz 2012 Cuma

kalp hama..

bu modelin kalıbın neresine yerleştirildiğini baya düşündüm.

bunun dışında basit bir kalıp..

12 Temmuz 2012 Perşembe

noodle denemem..

bunu real' de gördüm, alasım geldi.

bayıldığımı itiraf etmeliyim.

içi bu şekilde birbirine yapışık kuru erişte gibi.

içinden bu soslar çıkıyor. beyaz olan da çatal. hepsi kutudan çıktı. sosları döküp  üstüne belirtilen miktarda kaynar suyu döktükten sonra kapağını kapatıyoruz. 3dk bekliyoruz ve voila. müthiş tat.

çin çubuklarıyla yedim. indian demiş ama üstündeki resimde çubukla yeniyordu.

fiyatı:2,09tl

ders ders..

daha hafta sonu kpss' ye girdim diye sanma ki dinlenebilirim. nerde.. sınavların biri bitiyor, biri başlıyor. 1 güncük bile dinlenemeden yeni kursa başladım. haftaiçi gene bana kurs yolları göründü. üstelik bu kurs 9' a kadar. yani bu sene spora da gidemeyeceğim. şu spor işini çözüp bi yerden başlasam iyi olacak. millet ha bire yaz geldi diye zayıflar. ben göbek bağladım resmen..

11 Temmuz 2012 Çarşamba

dr. oetker milkshake..

bunu sadece alttaki plastik shaker için aldım. 2-3tl bir fiyatı vardı. içinden 10tane falan çıktı ve bayıldım.

tadı sulandırılmış puding gibi.

aslında milkshake yapmak zor bir şey değil. dondurma ve sütle çok rahat yapılır.

bence tek sorun yeterince soğuk olmayışı. bekledikçe o köpük yapı kayboluyor ama sütü de ne kadar soğuk koysam da buz gibi olmuyor. buzları da kırmaya üşeniyorum.

ladinim..

yeni çamıma merhaba diyelim.

eski maalesef kurudu. zaten yılbaşında bile pek iyi durumda değildi. bu arkadaş mavi ladin. umarım uzun yıllar benimle olur..

mudo babetim..

mudo' dan aldığım terliğimsi babetim. jelly babetlerde ne zamandır gözüm vardı ama karşıma mantıklı bir model çıkmamıştı. fiyatı: 19,90tl

aslında ankara için fazla mı açık bilemedim. yollar hep kazık kazık malum. belki bodrum' da giyerim.


edit: denedim. yorumumu da yapayım. bence en büyük sorunu altının süper ince olması. çıplak ayakla yürür gibi. içi plastik olunca ayağım içinde kayıyor bazen. uzun süre yürünmez ama güzel.

7 Temmuz 2012 Cumartesi

kpss 2012..

ctesi oturumu zaten yıllardır bildiğimiz şeyler. türkçe biraz uzundu sanki. normalde hepsini bitirir, matematiği 2. defa çözer, gene de 1 saat vaktim kalırdı. bu sefer sadece 15dk önce bitirebildim. bunu da türkçeye bağlıyorum. türkçe sorularını da biraz kasmışlar sanki. ha kasacaklarsa tarihtense türkçeyi tercih ederim. matematik kolaydı sanki. takılmadan takır takır gidiyordu. tarihi cuma günü tekrar etmenin faydasını gördüm. son başbakan harici sorulardan eminim. coğrafya muallak. genel kültürümsü soruları yaptım ama o madenler nerde çıkarılır minvalindeki şeyleri hiç ezberleyemediğimden emin değilim. vatandaşlık zaten takır takır gitti. son genel kültürlerden emin değilim. ikisini de burda yapıldı diye attım ama galiba yanlış oldu. yalnız şu yeni tl simgesi tam oturmamış. mat sorularının birinde yeni simge varken, bir başkasında gayet tl yazıyordu.

ingilizce zorumsuydu sanki. zordan kastım da kelimeler biraz kastırıyordu. tek bir soruyu dahi şu kpds kurslarında öğretilen bilgilerle cevaplayamadım açıkçası. soruyu anlayamamışsam çözemiyorum. neyseki bu sene kpds puanım yeterli. bence bu ingilizcenin en zor kısmı ilk 15dk sonunda çıkanların yaptığı gürültüyle, sınıfta 3-5 kişi kalınca gözetmenlere çöken rehavet. ctesinin en dikkat isteyen kısmı bu son ingilizce ama gözetmenler haşır huşur kağıtları düzeltip, fısır fısır başlayıp baya sohbete döndürüyorlar, en son uyardım walla.


pazar günü zaten en zoru. bütün sene yatmışım gibi hissediyorum. daha 1 ay önce kursta anlatılan, üzerine de baya soru çözdüğüm iktisat konularına bu neydi ya falan oldum. nasıl bir hafıza bendeki anlamadım ki. hoca en son türkiye ekonomisinden 4 soru çıkacak demiştim. 1,5 saatlik de dersi vardı, kaydetmiştim. gene onu dinlemiştim. sor bana vaner planı, 5nisan kararları, türk parasının develüe edilişleri falan.. sular seller gibi biliyorum ama 1 soru bile çıkmadı. yanarım yanarım ona yanarım. gene 1-3 arası uyusam daha faydalı olurmuş. yalnız hoca hollanda hastalığı neymiş bi bakın demişti de. söylememişti. yahu keşke baksaydım. şıklarda görünce içimden bir şeyler kopup gitti. inadına onu işaretledim. tutsa bari. son sorularda zaten kalem oynatamadım. dedim atacağına dursun. 2-3 doğru yaptıysam onu da yemesin. kursa verdiğim paraya acıyorum. aslında çalıştım da. o çalışmalarıma da acıyorum. kendime kızıyorum.

hukuk kolay gibi geldi. 30un üstüne çıksam süper olur. orda biraz geçmiş tecrübelerimden yararlandım. borçlar ve ticaret kanunu yeni değiştiği için değişikliklere yükledim. yanılmamışım. borçlarda takılmadım diyebilirim. ticaret de iyiydi. icra kolay gibi geldi. yalnız yeni yargı paketinde taşınırlarla ilgili sürede değişiklik var. eskiyi baz alarak yaptım ama umarım yeniyi istemezler. idare biraz zorladı usulü pek önemsememiştim. zorladı. kasımda bu konuya baya hakimdim. gene unutmuşum. ahh kafa. ay kolay gibi geldi. umarım doğrudur. medeni de bana kolay geldi. ilk defa miras sormuşlar. geçen sene hocaya miras anlatıyor diye baya söylenmiştik. umarım doğru yapmışımdır ve eleyici bir soru olur.

işletme zaten eğlencelik. bana hiç faydası yok sanırım. içimde eksiye düşmesem diye bir korku vardı bütün gün. geçen sene daha serbest atışlar yapıyordum.

maliye gene derste çok iyi dinleyip, tekrar edip 2 ayda kafamdan giden bir ders. kolaydı diyorlar. üzüldüm açıkçası.

muhasebeyi ben bıraktım zaten. baktım tüm dersleri bu kafa almayacak. en önemlilerle yola devam etme kararı almıştım. muhasebe de beni pek etkilemiyor sanırım. ama işe yaradığı yerler var elbet. o değil de ben geçen sene mali müşavir arkadaşla yarışır düzeyde muhasebe yapıyordum. baktım 2 ay sonra hepsi gitmiş.
bi de eskiden yevmiye defteri kaydıyla sorarlardı. gene görünce hatırlardım. bu sene alacaklı borçlu yazmışlar. bir de ona takıldım.

pös oturumu zaten bana 5dk verseler işimi bitirir çıkarım. birer soru işaretliyorum ki puanım hesaplansın. kamu yönetimi favorimdi baya yaptım. yarısı anayasa ve idare bilgileriyle çözülüyordu.

uluslararası fena değil. özellikle 2. yarıdaki tarih soruları biraz daha bilgili olsam kaçacak gibi değildi. facebook' ta zaman öldürmek yerine son 50yılla ilgili biraz tarih kitabı okumalı.

istatistik zordu. geçen sene 6 soru yapmıştım. bu sene 4' te kaldım. bi tanesini de ayıp olmasın diye salladım. anlamadığım 9 boncuğun 3ü kırmızıysa, her çekişte de geri atıyorsak her çekişte aynı beyaz topun gelmeyeceği ne malum?

ekonometri zaten ööyle baktım. kalem kıpırdatamıyorum. o değil de şu z tarzı harfli soruları ben lise 3' te çözüyormuşum. hatta dilci bir arkadaşa yazıp yollamışım. kız şimdi paşa paşa memur oldu. afferim benim kafama.

çeko da en çok koyan. aldım elime asırlık notlarımı arada 2 saat paso ders çalıştım. 1 soru bile yaptırmadı ya. daha ne diyim.


biraz uzun oldu ama yazmasam unutuyorum..

6 Temmuz 2012 Cuma

c&a alışverişim..

işte giyecek bir şeyler alma maksadıyla alışverişe çıkıyorum ama gene de elim şirin şeylere gidiyor.



arkasında da fermuar detayı var.

fiyatı39,90tl. biraz tuzlu gibi ama en azından şık bir şey..

marks and spencer& mango alışverişim..

zara indirimde aradığımı bulamayınca kendimi mango' ya attım. %70 indirime girmesiyle nihayet eh işte kıvamına gelmiş. yalnız internette görüp bayıldığım elbiseleri mağazada göremedim, aldıklarımı da internet sitesinde bulamadım. ilginç.

mavi bluzüm kışın rahat giyebileceğim bir şey. bol, rahat, uzun. en önemlisi zaten uzun oluşu. aslında siyahı da vardı da elim maviye gitti niyeyse. fiyatı: etikette 34,99 yazıyordu ama kasada 26,99tl ödedim. kullanışlı olur da giyersem değer gibi.


aslında resimde belli değil, çantama tıkıştırdığım için de buruş buruş buruş olmuş ama sevimli bir bluz. önü kumaş, arkası penye. rahat olur diye düşünüyorum.

aslında large da vardı. daha uzun diye xlarge aldım. hatta yavru ağzı- nude bir renkti. ama saygısızın biri yakasına ruj bulaştırmış. tiksindim. yahu alışverişe çıkarken ruju, fondoteni abartmamak ya da en azından giyip çıkarırken dikkat etmek bu kadar zor mu?

fiyatı: 29,99tl.


bunları da marks and spencer' dan aldım. eskiyen ayakkabıma benzediği için aldım. bunların ingilizcesi loafer diye biliyorum ama türkçesini hiç bilmiyorum. süet olması ne kadar kullanışlı olur bilemedim ama üstünde su geçirmez diyordu.

bu arada m&s' da 40,5 numara varmış bugün bunu gördüm. sevindim sabah sabah. aslında önü biraz oturuyor ama bu ayakkabılar zamanla genişliyor. yani umarım.

fiyatı 49,99tl.

bu sene de ne çok ayakkabı aldım..

5 Temmuz 2012 Perşembe

zara indirimi..

zara sana çok kızgınım ve sana laflar hazırladım:

tatlım seni severim ama bugün ayıp ettin. o yaptığın şey indirim falan değildi, birbirimizi kandırmayalım. zaten bütün sene 60tl' ye tshirt sattın, o tshirt 40tl' ye düşünce indirim olmuyor. yani alt tarafı bir tshirt bi parça penyeye bi desen basıp satıyorsun. bunun neresi 40tl. zaten burda üretiyosun yani. daha bi kaç sene evvel sezon fiyatı 30 olur, indirimde 20' ye düşer, hatta ağustosta 10tl' ye kadar düşer, çok da güzel şeyler bulunurdu.

eskiden bahsetmişken normalde indirime girince yeni sezon diye bir stand olmazdı, tüm mağaza indirime girerdi. ağustos ortası gibi yeni sezon gelirdi, o zaman da indirimin bitmeye yakın olduğunu anlardık. bu sene women kısmının yarısından çoğu yeni sezondu, kalanı da işte 80tl' ye ayakkabı, 40tl' ye tshirt.

sabah 10:30gibi gittim. sırf bunun için erken kalktım. çünkü bu sezon zara' dan hiçbir şey almadım. evet fiyatlar yüzünden. pinti miyim? olabilir. eskiden marks&spencer gözüme pahalı gelirdi. şimdi zara fiyatları öyle şişirmiş ki gittim m&s' den kendime ayakkabı aldım.

pull and bear fena değildi. 25tl' ye alınası tshirtler vardı. gerçi burda da 15' e falan düşmesi gerekiyordu ama. baharda beğendiğim kısa topuklu ayakkabılar indirim döneminde çıkar diyordum ama kısmet değilmiş.

stradivarius pek bir şey yoktu sanki. bi çanta beğenir gibi oldum. tribal, aztek şu desen var ya baharda moda olur gibi olmuştu. omuzdan asmalıydı. fena değildi.34tl kadar fiyat gördüm. biraz daha iner mi diye düşünüyorum.

bershka' dan her indirimde kazak alırdım. bu sene onu bile almadım. burda beğendiğim şeyi sezonda almıştım. iyi ki de almışım. benim aldığımdan yoktu. fiyatlar fena değildi. biraz daha düşesi var bence. pembesini beğenip sarısını almak zorunda kaldığım ayakkabıda pembenin de numarası vardı. daha giyip sokağa çıkamadığıma göre keşke bekleseymişim. gerçi fiyatı değişmemiş.

massimo dutti burda alacak hiç bir şey bulamam her seferinde. gene öyle oldu. en dağınık mağaza burasıydı. gerçi ben buranın mantığını anlamıyorum. bi gömleğe 145tl veriyorsam paçavra gibi bir yığıntıdan pazardan alır gibi almak istemem. kasasında kuyruk olan tek mağaza da buydu. belki sabah saati olduğundandır. belki de herkes benim gibi indirimi az bulmuştur..